08 / 05 / 2024

İstanbul'daki inşaatların şantiyeleri yönetilemiyor, denetlenemiyor!

İstanbul'daki inşaatların şantiyeleri yönetilemiyor, denetlenemiyor!

İstanbul'da kentin çevresindeki binlerce inşaatta şantiyelerin kontrolü ve denetimi yapılamıyor



 
Kentsel dönüşüm diye girdiler cümleye.
Sonra İstanbul yanlara doğru gelişimi devam ederken dikey olarak da yükselmeye başladı.
Şu anda İstanbul'un dört bir yanı dev inşaat projeleri, vinçler, binlerce inşaat çalışanıyla çevrilmiş durumda.
Ve biz bu dev şantiyeyi yönetmeyi beceremedik.
Nasıl ki burnumuzun dibinde hayatlarını patır patır kaybeden Tuzla'daki tersane işçileri için doğru önlemleri alabilmemiz için 100 civarı işçimizin hayatını kaybetmesi gerekti, şimdi de dev İstanbul şantiyesinde toplu ölümler için aynı akıbetle karşı karşıyayız.

Benim korktuğum, doğru önlemlerin alınması için ölü sayısının artmasının beklenmesi.
Önceki gün Kadir Topbaş bu konuyla ilgili kendisine soru sorulduğunda bu konuyu gündemlerine aldıklarını ve gerekli çalışmaları başlattıklarını söyledi.
Oysa bu soru sorulduğunda bu konuyla ilgili yol kat etmiş olması, her şeyin farkında olması gerekirdi.
 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, dev şantiyelerde 40 yıllık mevzuatla idare etmeye çalışıyor.
Kimsenin güncel durumdan haberi yokmuş meğerse. Üstelik bu dev şantiyede çözülmesi gereken onlarca sorun var.
Mesela bu inşaatlara toprak getirip oradan moloz taşıyan sarı kamyonlar tüm kentte terör estiriyor.
Kimsenin gıkını çıkardığı, özel izlemeye aldığı, bu tehlikeyle başa çıkma yolunda adım attığı yok.
İnşaatların çevresinde yaşayanlar gürültü belası yüzünden huzurlarını yitiriyor, kimse oralı değil.
Ortaya çıkan yapıların atalarımızdan miras İstanbul'un tarihi siluetini bozduğunu ise tüm yetkililer gazete haberlerinden öğreniyorlar.
Ama değişen bir şey olmuyor.

Yeni bir kentleşmeden, eski hatalarımızı telafi etmekten bahsediyoruz ama hayale kapılmayın.
İstanbul'u şantiye haline getirdik ve bırakın kentin genel şehir planlama sorunlarını çözmeyi, olanı daha beter bozduk kimse farkında değil!

Rahşan Gülşan/Habertürk


Geri Dön