23 / 12 / 2024

İstanbul’un iptal edilen master planları tekrar gündeme!

İstanbul’un iptal edilen master planları tekrar gündeme!

CHP İBB Meclis Üyesi Ali Rıza Akyüz, İBB Meclisi’nde yaptığı gündem dışı konuşmada büyük İstanbul depremine dikkat çekti, İstanbul’un iptal edilen master planlarını tekrar gündeme getirdi.



17 Ağustos 1999’da yaşanan Marmara Depremi’ni hatırlatan Akyüz, “17 Ağustos’ta İstanbul’da 50 bina tamamen yıkılmış, 3000 bina ağır hasar almış, 30 bin binada da hasar tespit edilmiş, 1000’e yakın vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu deprem pek çok gerçeği de görmemizi sağlamıştır. 20 milyona yakın konut ve kamu yapılarının güvenli olmadığı, pek çok yapının kaçak olarak üretildiği, kaçak olmayıp da ruhsatlı olan yapıların da yeterli mühendislik hizmeti almadığı ortaya çıkmıştır” dedi.


Bilimadamları deprem bekliyor

1999 depreminden sonra 4 üniversitenin bir araya gelmesiyle bir master planı çalışması yapıldığını fakat bu planın uygulanmadığını söyleyen Akyüz, “Bu planlama süreci çok hızlı bir şekilde yapılmalı çünkü bizim yapı stoğumuzun önemli bir kısmının yenilenmesi gerekiyor. Bilim adamları Marmara’da İstanbul Adalar ve Tekirdağ açıklarında bir gerilim olduğunu ifade ediyor. Bu gerilimin 7 ve 7’nin üzerinde bir deprem üretebileceği tahmin ediliyor. Depremin büyüklüğüne bağlı olarak 100 bin yurttaşımızın hayatını kaybedebileceği yaklaşık 250 bin insanın yaralanacağı ve ciddi bir barınma sorunu ortağa çıkacağı belirtiliyor. Olabilecek bu depremin İstanbul’a ciddi zararları olacaktır” ifadesini kullandı. 


Nüfus 25 milyon olacak

İstanbul’un gelecek 10 yılda 25 milyon nüfusa ulaşacağının öngörüldüğünü ifade eden Akyüz, “İstanbul’un sorunları daha da artacaktır. Fakat bu nüfus artışına paralel olarak maalesef ulaşım, altyapı, su, yağmur suyu, atık su arıtma tesisi, yeterli kapasitede geliştirilememiştir. İstanbul’da yeşil alanlar ise yok denecek kadar azaldı. Sadece askeri alanlar ve mezarlıklar boş alan olarak kaldılar. Şimdi ise 15 Temmuz darbe girişiminden sonra askeri alanların kent dışına çıkarılacağının açıklanması, boşaltılması durumunda bu alanların sosyal donatı alanı olarak düzenlenmesi gerekiyor. Aksini düşünmek fırsatçılık olur” diye konuştu.


Kentsel dönüşüme dikkat

1999’da belirlenen yüzlerce toplanma alanının imara açıldığını ifade eden Akyüz, “Kentsel dönüşüm adı altında sahiller ve kamuya ait yaşam alanları imara açıldı. Depremin zararlarını önlemek için yapılması gereken kentsel dönüşüm, fiziksel mekanın dönüşümünün yanında sosyal adalet, sosyal gelişim, sosyal bütünleşme, tarihi ve kültürel mirasın korunmasıyla birlikte bütüncül bir kentsel dönüşüm olmalıdır. Siyasi iktidarlar Çevre ve Şehircilik bakanımızın dediği gibi kentsel dönüşüm adı altında sınırsız yetki kullanmamalıdır. Yerel yönetimler planlama sürecinde etkin ve karar sahibi olmalı yetkilerini kesinlikle herhangi bir kuruma devretmemelidir” ifadesini kullandı.



Gazetem İstanbul


Geri Dön