22 / 11 / 2024
fuzul

İzmir’de acil nitelikli ve kamusal planlama yapılmalı!

İzmir’de acil nitelikli ve kamusal planlama yapılmalı!

İzmir, yaşanan sel felaketiyle mücadele ediyor. Uzmanlar, iklim krizine karşı toplumun ihtiyaçlarını ön plana çıkaran, kamusal ve nitelikli planlamaların yapılması gerektiğini ifade etti.




İzmir'de etkili olan sağanak yağışın ardından Karşıyaka ve Konak ilçelerinde deniz bir metre taştı ve yollar su altında kaldı. Birçok iş yeri, apartman ve dükkânı su bastı. Yaşanan felaketin ardından uzmanlar, iklim krizine vurgu yaparak, toplumun ihtiyaçlarını ön plana çıkaran, kamusal ve nitelikli planlamalar konulması gerektiğine dikkat çekti.

Birgün’den Aycan Karadağ’ın haberine göre, Şehir Plancıları Odası  İzmir  Şubesi Yönetimi, yaptığı açıklamada, “Bir şehirde, yağışlar mevsim ortalamasının üzerinde olabilir. Fırtına çıkabilir. Deniz yükselebilir. Hatta deprem de olabilir. Sonuçta hepsi bir doğa olayıdır. Normal olmayan, insanlığın 21’inci yüzyılda sahip olduğu teknolojik birikime karşın, bu doğa olaylarından ders çıkarmaması. Problemlerin temelinde, toplumun önceliklerinin geri plana itilmesi ve kamu kaynaklarının sermayeye transfer edilmesi var.  Yerel yönetim seçimleri, popülizmin etkisiyle beraber beş senede bir yapılan proje yarışına döndürülmüş, planlama unutulmuş ve resmen zaman kaybı olarak görülmüştür. Şehirler, inşaat sermayesinin baskısı altında, yoğun yapılaşmaya maruz bırakılmıştır” ifadelerini kullanıldı. 

 İzmir’de acil nitelikli ve kamusal planlama yapılmalı!

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Tasarımı, uygulaması uzun zaman alan altyapı projeleri, ya politik hesaplar yüzünden ertelenmiş ya da ihalelerle temel derdi kârlılık olan özel sektöre devredilmiştir. Bu tablonun neticelerinden biri, gece saatlerinde İzmir'de meydana gelen su baskınlarıdır. Meslek odası olarak, defaatle karşı çıktığımız uygulamalar, yağmur sonrası oluşan görüntüler ile doğrudan ilişkilidir. Açık ifade etmek gerekir: Doğa olaylarının, Türkiye’nin herhangi bir şehrinde bir afete dönüşmeme ihtimali sıfırdır. Zira problem kişilerin ve kişisel tercihlerin ötesine geçmiştir. Problem, kamuyu güçsüzleştiren, çözümü serbest piyasaya havale eden sistemin kendisindedir. Bu yüzden, toplumun ihtiyaçlarını ön plana çıkaran, kamusal ve nitelikli planlama, hemen uygulamaya konmalıdır.” 

KAPASİTEYİ GELİŞTİREBİLMESİ GEREKMEKTEDİR

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi de, yaptığı açıklamada, “Şehirlerimizde mevcut risklerin belirlenmesi, altyapı eksikliklerin giderilerek gelecekteki muhtemel afetlerin sosyal, mali ve teknik sistemler ve altyapılara verebileceği hasarlardan korunabilecek kapasiteyi geliştirebilmesi gerekmektedir. Kentlerin ‘dirençli şehir’ olabilmeleri için çevresel risklerini belirleyerek, doğru ve faal bir çevresel altyapı ve çevre yönetimini sağlaması önemlidir.  Şehirlerimizde, sağlıklı ve temiz su ihtiyacının sağlanması, su kaynaklarının muhafaza edilmesi, kullanılmış suların arıtılması, tekrar kullanımı, tarım ve sanayi kullanımına yönelik planlamaların, iklim değişikliği, meteorolojik ve hidrolojik etkenler, afet ve taşkın yönetim süreciyle beraber bütünsel, entegre yönetimi sürecinin değerlendirilmesi ve yönetilmesi yaşamsal zorunluluktur” denildi.

 İzmir’de acil nitelikli ve kamusal planlama yapılmalı!

KENTSEL PLANLAMADA YEŞİL ALAN MİKTARI ARTIRILMALIDIR

“Sürdürülebilir enerji, ulaşım, ev, arazi planlaması ve atık yönetimi politikaları geliştirilmelidir.  Sel ve heyelan bölgelerinde yapılaşmaya izin verilmemeli ve bunun yanı sıra, mevcut yapılaşmanın kaldırılması gerekmektedir” ifadelerinin yer aldığı açıklamada şunları dile getirildi: “Taşkın seviyeleri belirlenmelidir. Taşkın riski altında bulunan yapılar için özel tedbirler alınmalıdır. Yapıların taşkın seviyesi altındaki alanları iptal edilmelidir. Yeni inşa edilecek binalar ve kentsel dönüşüm alanlarındaki yapılar depremin yanı sıra sel ve taşkın riski de göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Subasman kotu uygun yükseklikte olmalıdır.  Dere yataklarında akışın sağlanması konusunda gerekli bakımlar yapılmalı, taşkın suyunun akışını engelleyecek binalar ortadan kaldırılmalıdır. Bunun yanı sıra, mevcut alt yapı tesisleri güçlendirilmeli, atık su ve yağmur suyu şebekelerinde gerekli bakımlar düzenli olarak yapılmalıdır. Yağmursuyu hasadı gerçekleşmesine ilişkin projeler geliştirilmelidir. Kaldırım ve yollarda yağmur suyu akışına imkân verecek geçirimli malzemeler kullanılmalıdır. Kentsel planlamada yeşil alan miktarı mutlaka arttırılmalıdır.” 

Kentsel dönüşüm yasası tekelleşmeye mi yol açacak?

İnşaat malzemelerindeki artış iflasa neden oluyor!

Dünyada iki büyük kent hariç her yerde konut fiyatları düştü! İşte fiyatların düşmediği o kentler!


Geri Dön