Kentsel dönüşüm mahalle kültürüne uygun olmalı!

REF YAPI olarak genç ancak kısa zamanda adından söz ettirmiş bir firmasınız. Başarınızın belirli bir formülü var mı? 

REF YAPI, 2012 yılından bu yana İstanbul'da hizmet veren, dört ortaklı bir firmadır. Başarımızın ardında, ortaklarımızın farklı mühendislik alanlarından gelmesi yatıyor. İnşaat, makine ve elektrik mühendisi olan ortaklarımız, sektörlerdeki 18 yıllık birikimlerini, REF YAPI'ya aktardı ve ortaya güçlü bir sinerji çıktı. 

Türkiye, tarihinin en kapsamlı projesine imza atarak dev bir kentsel dönüşüm sürecine girdi. Dönüşümün odağında ise İstanbul var. Konuyla ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz? 

Türkiye hızla gelişiyor ve yaşam kalitesi artıyor ama binalarımızın kalitesi, gelişimin gerisinde kalıyor. Üstelik bu yapıların çoğu, depreme karşı büyük risk oluşturuyor. Hükümetin çıkarmış olduğu yasa, şehirlerimizin yenilenmesinin önünü açtı. Dönüşümden en büyük payı alacak kentlerden biri de İstanbul. Araştırmalara göre İstanbul, marka değeri olarak dünyada 11. sırada yer alıyor. Dolayısıyla biz müteahhitlere, binalarımızı, sosyal alanlarımızı, yollarımızı ve altyapımızı bu marka değerine yakışacak şekilde yenilemek düşüyor. Tabii yenilemeyi gerçekleştirirken insanımızın alıştığı ve rahat ettiği mahalle dokusunu koruyacak tasaruıılar yaratmak gerekiyor. 

"BİNALARIN DA RUHU VARDIR" 

Peki sürecin yürütülme tarzıyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Dönüştürülecek alanlarda hangi faktörler göz önüne alınmalı? 

Bugün maalesef bazı bölgelerde kentsel dönüşüm değil, sadece bina yenileme yapılıyor. Üstelik mahalle dokusu bozuluyor, İstanbul'a uyum sağlamayan yapılar inşa ediliyor. Oysa binaların da ruhu vardır. Biz, REF Kentsel dönüşümün odağında yer alan İstanbul'da faaliyet gösteren başarılı firmalardan, REFYAPI'nın İcra Kurulu Başkanı Yasin Özen, süreçle ilgili merak edilenleri yanıtladı. 

YAPI olarak öncelikle arsa sahiplerinin fikirlerini alıyoruz. Zira bu insanlar, o bölgelerde senelerce yaşadılar ve fikirleri, talepleri, ihtiyaçları büyük değer taşıyor. 

Binalarımızı yaparken sadece binanın yenilenmesi mantığı ile çalışmıyoruz. Binaların da ruhu olduğuna inanıyor ve bunun da o mahallenin ruhu ile örtüşmesi için çaba gösteriyoruz. Öte yandan sadece binaların değil meydanların, parkların ve yürüme yollarının düzenlenmesine de hız verilmeli. Şu anda projeler parsel bazında yürüyor. Bazı semtlerde arazisi az olan apartmanlar, mevcut emsal değerleri ile maalesef binalarını yenileyemiyor. Bu konuda devletin de desteğiyle ada bazında çözüm bulunması gerekiyor. 

Dönüştürdüğünüz binalarda fark yaratan, standartların üzerine çıkan çalışmalarınız var mı? 

Konuyla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Örneğin, binaların depreme karşı güvenliği bina yenilenmesi ile sağlanıyor ancak biz, yangından korunmak için her eve sulu söndürme sistemi, elektrik kesintilerine karşı jeneratör, güneş enerjisiyle ortak alanlarda enerji tasarrufu, yağmur suyu kullanılarak bahçe işlerinde tasarruf gibi konulara da önem veriyoruz. Bunun bir adım ötesinde, Leed Sertifikası alabilecek yeşil binalar üretme amacındayız. 

Binasını yenilemeye karar verenler, nelere dikkat etmeli? 

Öncelik müteahhit seçiminde titiz davranmak gerekiyor. Firma konusunda uzman mı? Hangi inşaatları bitirmiş? Kurulu düzeni ve finansal gücü var mı? Bünyesinde görev alan mühendisler mevcut mu? Bu sorulara güvenilir yanıtlar alınmalı. Sözleşme aşamasında ise bakanlığımızın önerdiği örnek sözleşmedeki şartlar göz önüne alınmalı ve müteahhitten mutlaka teminat istenmelidir. İş verildikten sonra vakit bulundukça şantiyeye gidilmeli, yapılan imalatlar ve ışın aşamaları kontrol edilmeli.

Sabah ek