23 / 12 / 2024

Konut değil, yaşam alanları inşa edilmeli!

Konut değil, yaşam alanları inşa edilmeli!

Adana Bölge Gazetesi yazarı Semir Sümbul yazında "Konut değil, yaşam alanları da inşa edilmeli" konusuna değildi. İşte o yazı



Adana'da konut ihtiyacı giderek artarken, fiyat trendi ise çoğu kez şaşkınlık verici seviyelere ulaşıyor. İnsanlar bugün ev, araba ve mutlu bir aile sahibi olmak istiyor. Ve birçok insan tüm planlarını bunlara göre yapıyor. 


Peki konut sahibi olmak kolay mı? 


İnsanımız "Başımı sokacak bir evim olsun daha ne isterim ki..." diyor. Ancak maalesef konut sahibi olan insanlar bu sözlerini çok çabuk unutuyor ve ilk evinden sonra ikinci bir ev sahibi olmak istiyor. Amaç kira geliri elde etmek... Bu nedenle konut sektöründe bir araştırma yapıyor ve uygun fiyatlı bir ev bulduğunda bankadan kredi çekip ikinci bir konut daha satın alıyor. Sonrasında küçük çaplı bir tadilat yaptırıp, ikinci evini kiraya veriyor. Aldığı kira bedelinin üzerine üç-beş lira daha koyup ikinci bir konutun daha sahibi olmanın keyfini sürüyor. 


Peki konut sahibi olmak bu kadar kolay ve bu kadar önemli mi? İnsanlar ikinci evden sonra üçüncü, dördüncü, beşinci ve hatta apartman sahibi olmak istiyor. Peki konut sektörü bu kadar karlı mı? 

Büyük firmalar yada işadamları neden inşaat sektöründe var olmak istiyor, ikinci bir iş kolu olarak neden inşaat sektörüne yatırım yapıyor? Bu konuyu inşaat sektörü dışında başka bir sektörde faaliyet gösteren iş adamına sormuştum. 


Aldığım cevap ise oldukça şaşırtıcıydı. Sorumu cevaplayan iş adamı, "Ekonomisi kötüye giden ülkelerde inşaat sektörü büyür ve diğer sektörlerin önüne geçer." Bunu söyleyen işadamı kendi sektörü ile ilgili dünya pazarında Türkiye'nin çok önemli bir paya sahip olduğunu ve ekonominin lokomotifi olduğunu söylemişti. 


Tabi bu görüş ve düşüncüler kişiden kişiye göre değişir. Ancak kolay değişmeyecek şeyse, Adana'nın ortasında yatan beton bloklar. Ülkemizde ve Adana'da maalesef daha çok para kazanmak isteyen pek çok iş adamı, 3-5 sektöre birden yatırım yapıyor ve ortaya dışarıdan cafcaflı ancak içinde insana mezar olacak konutlar çıkıyor. Plansız, programsız gelişi güzel yapılan pek çok bina bugün insanların ihtiyaçlarına cevap vermiyor. Dolayısı ile insanlar ikamet ettikleri evin dışında başka konut arayışına giriyor. Tabi bu da konut talebinde trendleri yükseltiyor. 


Ve maalesef onca uyarıya, onca ikaza ve onca yaşanmış olumsuzlara rağmen gelişi güzel konut üretimi devam ediyor. Ve maalesef üretilen konutlar yine insanoğlunun sınırsız olan ihtiyaçlarının yarısını bile karşılamıyor. 


Öte yandan inşaat sektöründeki sıcak para hareketliliği, kâr hırsı ile hareket eden işadamları kadar bankalarında odaklandığı bir sektör. Ancak, son yıllarda konut kredileri faizini artıranca konut alım ve satımında durgunluk yaşanmaya başladı. Ancak, inşaat sektöründe faaliyet göstermek isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu da inşaat sektörüne yapılan yatırım miktarını artırıyor. Bugün inşaat sektörü ülke ekonomisine yön veren sektörlerin başında geliyor. 


Bence inşaat yapan firmaların ve mühendislerin sadece kağıt üzerinde değil aynı zamanda sahada yeterince denetlemesi gerekiyor. Yapılacak denetimler sadece iş güvenliği yasası denedi mi ve mali denetimler olmamalı. İnşa edilen yaşam alanının insanlar için ne kadar elverişli olduğu, ne kadar elverişsiz olacağı araştırılmalı. Güzellik göreceli bir kavram olsa da kalite ve kalite standartları yaşam alanlarına kolayca yansıtılabilir. 


Ancak amaç ucuz konut üretip, pahalıya satmak olunca bunlar maalesef yapılamıyor. Konutlar insanların hayatını sınırlayan alanlar olmamalı, insanların rahatça dinlenebildiği, eğlenebildiği ve yaşayabildiği yerler olmalı. Tüm bunların gerçekleşmesi için ev ve konutlarımız beton yığınları olmamalı, bunun yerine yaşanabilir alanlar olmalı.


Adana Bölge 


Geri Dön