Kripto paralar nasıl düzenlenmeli?
Kripto paralar son zamanlarda sık sık gündeme geliyor. Ülkemizde de yaşanan vurgunlarla gündemde bomba etkisi yaratan Thodex vurgunu, kripto paralardaki düzenleme ihtiyacını yeniden gözler önüne serdi. Peki kripto paralar nasıl düzenlenmeli?
Dünya Gazetesi köşe yazarı Ussal Şahbaz bugünkü köşesinde kripto varlıkların düzenlenmesini kaleme aldı.
İşte Ussal Şahbaz'ın 'Kripto varlıklar nasıl düzenlenmeli?' başlıklı yazısı...
Zenginliğin sırrı yeni teknolojilere uygun ayarlamalar yapmak. Ayarlamaları ve düzenlemeleri esnek ve tutarlı olan ülkeler, dünyanın her yerinden girişimcinin hedefi oluyor. Bu girişimcilerin kurdukları işlerle de herkese zengin olma imkanı sunuluyor. Kripto paralar için yapılacak düzenlemelerde de bu yaklaşımdaki temel taş olan soru, dünyada bu alandaki inovasyonu nasıl ülkemize çekebileceğimiz ile ilgili olmalı.
Kripto paraların genel düzenlenmesiyle ilgili dünya standartlarına benzer bir kapsam oluşturulmasına ilişkin çalışmalar kamu kurumları arasındaki diyaloglarla sürüyor. Peki bu düzenlemeler nasıl olmalı? Konuya iligli önce şu soru syöneltilmeli: Gelişmekte olan bir teknolojinin olabildiğince esnek bir şekilde ayarlanmasının önemi nedir? Neden Avrupa Birliği’ndeki bütün fintekler Litvanya’ya, dünyada İngiltere’ye veya Singapur’a gitmeyi tercih ediyor? Sürücüsüz araç girişimlerinde neden Dubai ön planda?
Eskiden ülkeler doğal kaynaklarıyla ön planda olurdu, ardından üretim kapasitesiyle, sonrasında ise insan kaynağıyla ön plana çıkmaya başladılar. Bugün teknolojiyi anlayan insanlar, dünyanın her yerinde iş kurabiliyor. Bu sebeple zenginliğin sırrı yeni teknolojilere uygun olan düzenlemeler hayata geçirmek. Ayarlamaları esnek ve tutarlı olan ülkeler, dünyadaki girişimcilerin odağı oluyor. Bu girişimcilerin kurdukları işler gelir oluşturuyor, para kazananlar oradaki esnaftan alışveriş gerçekleştiriyor, sonunda herkes kazanıyor. Kripto paralar için yapılacak düzenlemelerde de bu yaklaşımdaki temel taş olan soru, dünyada bu alandaki inovasyonu nasıl ülkemize çekebileceğimiz ile ilgili olmalı.
Bu alanda karşılaşılabilecek iki tuzak bulunuyor:
İlki “blok zinciri teknolojisi iyidir, ama bitcoin tü kaka-dır” diye düşünmek. Bu yaklaşım 2019 yılında ilk bitcoin balonnun patlamasından sonra moda olmuştu. Birçok şirket veya kurum “Aman bizim kripto varlık ile işimiz olmaz” diyerek kendi içinde kapalı blok zinciri projeleri hayata geçirdi. Çalışanlar için oyalanacak yeni hobiler çıktı ama ekonomik anlamda bir değer oluşturulamadı. Çünkü inovasyonlar, finansal balonlara koşut şeklinde gelişir. Blok zincir teknolojilerinde inovasyon gerçekleştirecek beyinlerin bu alanı hedef almaları için, bu teknolojiyi kullanan ve üzerinden para kazanılabilecek bir varlığın bulunması gerekir. İşte Bitcoin bu ihtiyacı yanıtlıyor. Zaman geçtikçe beyin gücü Bitcoin’den daha kullanışlı olan farklı kripto varlıklar da geliştirilecek, hatta geliştiriliyor. Türkiye’de de inovasyon bu alanlarda yaşanacak. “Blok zinciri kullanalım ama Bitcoin olmasın demek, ray döşeyelim ama üzerinden tren geçmesin” demek gibi olur.
Tuzağın ikincisi ise, Medici döneminden beri finansal sistemin merkezi çalışması paradigmasına alışmış olan düzenleyicilerin, merkeziyetsiz çalışan kripto para işine, eski paradigmadaki esaslarla bakması. İnsanın yeni karşı karşıya kaldığı olguları, eskiden bildiği olgulara kıyaslayarak değerlendirmesi doğasında bulunuyor. Bu konuda ülke olarak dünyanın gerisinde kalmadık. ABD’nin SPK’sı SEC’nin daha önce MIT Üniversitesi’nde blok zinciri profesörü olan yeni başkanı Gary Gensler, geçtiğimiz hafta piyasadaki 1.500 civarında kripto paradan henüz 75’ini anlayıp regülatif görüş sunabilediklerini dile getirdi.
Merkezi finans paradigmasının dışına çıkıldığında, mesela kripto paraların saklanmasının altın veya hisse senedi saklamaktan farklı olduğu, bu işin merkezileşmesinin risk oluşturacağı ve zorlama olacağı görülüyor. Benzer olarak, tamamen küresel ve merkeziyetsiz işleyen bir sistemde mevduattan stopaj alır gibi stopaj alma imkanı olmadığı da gözler önünde. Böyle bir vergi getirilse, kripto para alım satımı gerçekleştiren büyük oyuncular internetin başka bir ucundaki kripto varlık alım satım alanlarını tercih edecek ve bu da Türkiye’deki kripto işlemlerinin komisyonlarından alınan KDV ve kurumlar vergisi gelirlerinde azalmaya neden olacak. Muhtemelen atılan taş vurulan kuşa değmeyecek, net vergi geliri düşecek. Bu tip finansal işlemlerde yurt dışında takip yapılmasının ne kadar zor olduğunu merak edenler, yabancıların hisse senedi işlemlerine ilişkin yurt dışındaki bankalara sorulan soruların kaçının yanıtlandığına ilişkin otoritelerden bilgi sahibi olabilir.
Kripto paralar ülkeler arasında arbitraja fazlasıyla müsait. Fakat düzenleyici çerçevelere ilişkin henüz küresel konsensüs bulunmuyor. Türkiye’nin uluslararası finansal sistemdeki zorlayıcı gücünün de kısıtlı olduğu göz önüne alınırsa, harekete geçilmeden önce bekle-gör politikasının izlenmesi faydalı olur. Bugün genel çerçeveyi çizmek için ve acil konuların çözüme kavuşması için adım atılmalı.