Miras bırakılan gayrimenkulde vasilerin hakları nelerdir?
Posta Gazetesi köşe yazarı Tamer Heper bugünkü köşesinde miras bırakılan gayrimenkullerde vasinin tasarruf hakkını kaleme aldı.
Posta Gazetesi köşe yazarı Tamer Heper, bugünkü köşesinde miras bırakılan gayrimenkullerde vasinin tasarruf hakkını yazdı. Tamer Heper'e bir okuyucusu "Annemin yaşlılığı dolayısıyla günlük yaşamını devam ettirmekte zorlandığı için yeğeninin yanına yerleştiğini ve yeğeninin eşinin kendisine vasi olduğunu öğrendim. Ancak bu vasi olma olayı mahkeme tarafından mi gerçekleştirilmiş yoksa vasi olduğu söylenen kişinin şahsi inisiyatifi ile yani 'sahip çıkmak' şeklinde mi bilemiyorum. Annemin vefatı halinde vasi olan yeğeninin eşi, annemin mirası üzerinde hak iddia edip benim mirasçılığımı olumsuz etkileme imkanına sahip mi? Vasi sıfatı ile annemin mali tasarrufları üzerinde işlem yapmak imkanına sahip midir?" sorusunu yöneltti.
İşte Tamer Heper'in yanıtı...
Bir kimsenin sağlık durumu gerektirdiği hallerde kendisine vasi atanır. Vasi bu kimsenin haklarını koruma çerçevesinde görev ifa eder ve mahkeme tarafından tayin olunur. Dolayısıyla bir kimse kendiliğinden 'ben şu kişiye vasi oldum' demekle vasi olamaz. Bu kişinin vasi olup olmadığını öğrenmek için mahkeme kararını görmek gerekiyor.
'Vasi olan kişi aynı zamanda mirasçı olur' diye bir kural.yok. Vasilik görevi farklı, mirasçı olma hakkı farklı bir şey. Mirasçılar dışında birinin vasi tayini, o kimsenin mirasçılar arasına girdiği anlamına gelmez. Ancak vesayet altındaki biri, sağlıklı iken vasiyetname yapar da tasarruf nisabı içinde birilerine mal vasiyet ederse o kişi vasiyetname çerçevesinde mirasçı atanmış veya muayyen mal vasiyet edilmiş olabilir. Fakat bu, vasinin · kanuni mirasçı olduğu anlamına gelmez. Şayet böyle bir vasiyetname yoksa ve vesayet altına alınan kimsenin evlatları varsa yasal mirasçı evlatlarıdır. Bu durumda yeğen mirasçı olmaz.
Söz konusu kişi yasal vasiyse bile, vesayet altındaki kişinin tüm mal varlığından dilediği gibi tasarruf edemez. Bunun için vesayet makamı olan mahkemeden izin alması lazımdır. Mahkeme vesayet altındaki kişinin yararını inceler, yarar görürse izin verir ve bu işlem yapılır. Aksi halde vasi vesayet altındaki kişinin mal varlığından kafasına göre tasarruf edemez.
