New York Times, Rönesans Rezidans'ı araştırdı: Lüks apartman neden yıkıldı?

Gazete Oksijen'de yer alan habere göre; Rönesans Rezidans'ın güvenlik kontrolleri sistemi yetersizdi ve müfettişler ile inşaat mühendisleri sorunları gözden kaçırmıştı.  İnşaat iznini veren belediye danışmanı, müteahhidin hesaplamalarını kontrol etmek için doğru yazılıma sahip olmadığını belirtirken, Rönesans hakkında 100'den fazla rapor imzalayan bir müfettiş, çöküş sonrasına kadar binayı hiç duymadığını aktardı. 

Rönesans müteahhitleri, o dönemde yürürlükte olan tüm yasalara uyduklarına fakat bu düzenlemelerin böylesine güçlü bir depreme dayanmak için yetersiz olduğuna ilişkin ısrarlarını sürdürüyor. 

Times tarafından açıklanan bulgular, hükümet belgeleri, mahkeme kayıtları, yapısal planlar, mimari çizimler ve binanın resimlerinin kapsamlı bir incelemesinin yanı sıra saha ziyaretleri ve çok sayıda mühendis, sismolog, yerel yetkili, hayatta kalanlar ve projeyle ilgili olan profesyonellerle yapılan görüşmelere dayanıyor.

Rönesans kompleksindeki ana binanın devrilmesi, binanın alt katında ve güney tarafında önemli güvenlik açıkları olduğunun kanıtı olarak işaret ediliyor. Deprem vurduğunda, ana binayı meydana getiren üç ayrı apartman kulesi neredeyse aynı şekilde yıkıldı. Bu durum da aynı kusurlarla yapıldıklarını gösteriyor.

Aralarında  yalnızca birkaç santim mesafe olan 13 katlı binalar (A1, A2 ve A3) yüzeysel  şekilde birleştirilmiş ve aralarındaki boşluklar tek bir bina gibi görünmesi için kapatılmış. 

EN SAVUNMASIZ KISIM ZEMİNİ 

Rönesans'ın en savunmasız kısmı, açık bir düzene sahip olan zemin katı olduğu belirtildi. Rekreasyon alanlarına yer açmak için bu katta diğer katlara göre daha az duvar bloğu ve depremlerde yanal harekete daha duyarlı olan daha uzun kolonlar yer alıyordu. Bu durumun da yumuşak kat olarak adlandırılan bir güvenlik açığı yarattığı öngörülüyor. 

Yumuşak kat kusuru, alt katı sallanmaya daha yatkın hale getirirken, yatay destekler zemin kat kolonlarını zayıflatarak, parçalayabilirdi. 

Enkaz görüntüleri, üç kulenin de zemin kat civarında koptuğunu açıkça gösteriyor. Bina kısmen kiriş ve kolonların iskeletinin yanlış hizalanması ve iki taraf arasındaki yapısal bağlantıların yetersiz olması sebebiyle güneye doğru yıkıldı. Bu nedenle En güçlü beton duvarların kuzey tarafında kümelendiği ifade edilirken, "Beton duvarlar bir binanın sismik kuvvetlere karşı direnci için çok önemli. Bu kusurlar, güney tarafının kuzey tarafıyla aynı sismik korumalardan yararlanamadığı anlamına geliyordu" denildi. 

Rönesans yapıldığında Belediye Başkanı olan Seyfettin Yeral bir röportajında "Herkes mutluydu çünkü bahçesi ve havuzu olan güzel bir binaydı" ifadelerini kullanırken; belediye meclisinin projeyi onaylarken deprem riskine dikkat edip etmediğine ilişkin soruya 'Maalesef, hayır' cevabını verdi. 

Müteahhitler yaptıkları açıklamada Times'ın bulgularının çoğuna itirazda bulunarak, gerekli tüm prosedürleri izlediklerini binanın taşıyıcı sisteminin tutarlı ve sağlam olduğuna ve zemin katın tasarımının onu yumuşak bir kat yapmadığına dikkat çekti. 

Rönesans 2013'ün yazında açıldığında, bölgenin en büyük konut binasını da kapsayan kompleks bir ayrıcalık duygusu yarattı. Lobi, sakinlerin sosyalleşebileceği bir kafe ile bir otelin lobisini oluşturacak şekilde dizayn edildi. Komplekste bir bakım merkezi, bir Pilates stüdyosu, bir yüzme havuzu, bir kuaför ile Ping-Pong masalarına yer verildi. 

Ailesini sıklıkla orada ziyaret eden diş hekimi Mustafa Şahin, "Çok çekici görünüyordu. Böyle bir yerde yaşamak, orada bir çocuk büyütmek isterdim" diyerek Rönesans'ı anlattı.