NG Holding'ten 250 milyon liralık yeni otel yatırımı!

57 yıllık sanayici NG Holding Kurucu Başkanı Nafi Güral, son dönemde artan konkordato ilanlarına "Konkordato modası var. Bunların 10'da 9'unu samimi bulmuyorum. Aralarında yakından tanıdıklarım var. Londra'daki arsasını satsa borçlarını ödeyebilecek durumda olanlar bile bunu yapmayıp konkordato ilan ediyor" sözleriyle sert tepki gösteriyor. Yurtdışına sermaye kaçıranlara "Bunlar vatana ihanet eden kesim" diyerek yüklenen Güral, "Benim yurtdışında 1 liram yok. Varımı yoğumu ülkeme yatırdım" diyor. 

Sabah Gazetesi, Kandilli'deki evlerinde bir araya geldiğimiz Nafi Güral'la mevcut ekonomik durumu, oğlu Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral'la ise grubun yatırım planları ve hedeflerini konuştu...

Bu yıl yaşanan kur saldırısı sizi nasıl etkiledi?

57 yıldır çalışan biri olarak öyle şeyler gördüm ve yaşadım ki... Üretim için elektrik, ürettiğimiz malları taşımak için kamyonlar mazot bulamıyordu. O kadar çok damdan düştük ki bunlar vızıltı geliyor. Bu nedenle şirketimizde kriz kelimesini kullanmak yasaktır. Şu ortamda insanımız harcama yapmıyor, parasını bekletiyor. Bu da piyasada hareketsizlik yaratıyor.

KONKORDATO MODA OLDU

Siz kriz kelimesini kullanmıyorsunuz ama birçok firma konkordato ilan ediyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Son dönemde bu moda oldu. Bunların 10'da 9'unun samimi olmadığını düşünüyorum. Çünkü benim tanıdığım kişiler var bunların içerisinde. Bu itibar zedeleyen bir şey. Yarın bu şirketi çocuklarınıza bırakacaksınız. Bir gün bile kredimizin ertelenmesini, yeniden yapılanmasını istemedik.
 
Yurtdışına sermaye çıkışlarının arttığı yorumlarına katılıyor musunuz?

Tahmin ettiğinizden çok daha fazla çıkış var. Bir kişi yatırım için parasını götürüp üretim yapıyorsa ben bunu desteklerim. Ancak nakit para götürenler ve parasını orada muhafaza edenler, ev ve işyeri alarak bunu kiraya verenlere sempatiyle bakmıyorum. Ne alacaklarsa burada alsınlar. Yurtdışında 1+1 daremiz bile yok. Eğer onlar üzerinde bir hakkım varsa, hakkımı helal etmiyorum.

OTELİMDE BİLE BAHŞİŞ VERİRİM

75 yaşındaki Nafi Güral, işlerini tamamen çocuklarına devretmek için planlama yaptığını söylüyor. Buna rağmen halen günde 10-12 saat çalıştığını anlatan Güral, "Şirketlerin başında çocuklarım var. Benden daha iyi yapıyorlar işleri. İnşallah torunların da işe girdiğini görürüm. Çocuklarıma ayağınızı yere sağlam basın, gözünüzü zirveden ayırmayın diye tavsiyede bulunuyorum. Hiç pişmanlığım yok, keşkem yok" diyor. Şahsi harcamasının olmadığını söyleyen Güral, "En büyük harcamam bahşiş dağıtmaktır. Kendi otelimde bile bahşiş bırakırım. Kıyafetlerimi karım ya da oğlum alır" şeklinde konuştu.

İHRACAT YÜZDE 100 ARTACAK

Halen seramikte ihracatın payının yüzde 25 olduğunu dile getiren Erkan Güral, "İç piyasada bu ürün grubunda 2019 ihracat hedefimizi yüzde 100 artırıyoruz. Yaşam devam ettiği sürece iç piyasada hareketlilik olacak. İnşaat sektörü birkaç yıl içinde eski hızına kavuşacaktır. Bir zamanlar herkes tekstilciydi, şimdi inşaatçı oldu. İşini iyi yapanlarla yapmayanlar ayrılacak" dedi. Porselende yıllık 120 milyon parça üretim kapasitesiyle dünyada kurulu en yüksek üretime sahip olduklarını vurgulayan Güral, "Porselende ihracatımız yüzde 55. Bunun yüzde 90'ını kendi markamızla yapıyoruz" diye konuştu.

250 MİLYON LİRA YATIRIM YAPACAK

Sapanca'da ikinci otellerinin temeleni attıklarını söyleyen Erkan Güral, "Mevcut otelimizin yanında yeni bir otel yapıyoruz. 200- 250 milyon lira civarında yatırım yapacağız. Basın Expres'teki otel yatırımımız devam ediyor. Marriot markası ile anlaştık, orayı kongre merkezi olarak planladık" dedi.

HAVALİMANIYLA GURUR DUYUYORUZ

Seramik ve porselenlerinin pek çok sembol projede kullanıldığını anlatan Erkan Güral, en çok gurur duydukları projenin ise İstanbul Havalimanı olduğunu anlattı. Burada kullanılan seramiğin tamamını kendilerinin verdiğini söyleyen Güral, "86 futbol sahasi büyüklüğünde seramiği sevk ettik. toplam 475 bin metrekare ürün vereceğiz" dedi. Güral, önlerine birçok fırsat çıkmasına rağmen yurtdışında yatırım düşünmediklerini söyledi.