O fay hem Tekirdağ'ı hem Edirne'yi tehdit ediyor! Uzmanlar tek tek açıkladı: 7'den büyük deprem...
Tekirdağ (Gaziköy) ile Saros Körfezi arasında uzandığı belirlenen ve en son 1912'de aktive olan Ganos Fayı, Trakya için riske neden oluyor. Deprem uzmanları bir bir görüşlerini paylaştı. İşte ayrıntılar...
Tekirdağ (Gaziköy) ile Saros Körfezi arasında yer aldığı belirlenen ve en son 1912'de aktive olan Ganos Fayı'nın Trakya için risk oluşturduğu gündeme geldi. Trakya Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Kaya, söz konusu açıklamasında Kuzey Anadolu Fay zonunun Marmara Denizi'nin içinden devam ederek Saros Körfezi'ne kadar uzandığına dikkat çekti.
Ganos Fayı'nın 1912 yılında Tekirdağ Şarköy ilçesi civarında iki büyük deprem ürettinin altını çizen Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya, depremlerin Trakya'yı olumsuz etkilediğini dile getirdi.
Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya, Marmara'ya kıyı kesimler ile Saros kıyılarının risk seviyesinin fazla olduğuna vurgu yaptı ve "Özellikle sahil yerleşimlerinde zemini çok iyi araştırıp inşaatların buna göre yapılması gerekiyor. 1912'de olan ilk deprem 7,3 büyüklüğünde ve 1 ay kadar ardından gelen ikinci deprem de 6,8. Bu büyüklükte depremler hem Marmara hem de Saros kıyılarındaki yerleşim birimlerinde tehdit oluşturabilir" şeklinde konuştu.
Kaya, bölgede meydana gelebilecek bir depremin Trakya'nın güneyini daha çok etkileyeceğinin de altını çizdi.
Kaya, Depreme dirençli yapıların önemini vurguladı ve "Marmara Denizi'nde yaşanabilecek olası bir depremde Tekirdağ'daki sahil kesimleri ve Saros kıyılarının etkilenmemesi mümkün değil. Bu sebeple deprem güvenli yapılar tasarlarken yapının inşa edileceği zemini çok iyi bilmek gerekiyor. Jeoloji ve jeofizik mühendisleri o yere ait zeminin temel parametrelerini tespit edip inşaat mühendislerine verdiği zaman deprem güvenli yapılar ortaya konmuş olur. Tekirdağ ve Edirne'nin sahil kesimlerinde buna çok dikkat edilmesi gerekli.
Özellikle Edirne'de Enez yoğun turist alıyor ve yapıların çoğu 30-40 senelik. 1999'dan önce inşa edildikleri için son deprem yönetmeliğinin uygulanmadığı yapılar. Bu yapıların yeniden elden geçirilmesi gerekiyor. Yeni yapıların da deprem güvenli, dayanıklı olarak tasarlanması bir zorunluluk" açıklamasında bulundu.
Edirne Kent Konseyi Başkanı Yüksek İnşaat Mühendisi Nihat Çolak ise Ganos Fayı'nın hem Tekirdağ hem de Edirne'nin güneyi açısından risk oluşturduğuna dikkat çekti. Çolak, fay hatlarına yakın olan yerler başta olacak şekilde gerekli önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizdi.
Bölgede yaşanabilecek bir depremin etkisinin çok geniş alanlarda hissedilebileceği uyarısını yapan Çolak, "1999'da Gölcük'te meydana gelen depremde İstanbul Avcılar'da yıkım oldu. Sisam Adası'nda yaşanan deprem İzmir Bayraklı'da yıkıma sebep oldu. Ganos Fayı'nda yaşanacak bir depremde de Edirne merkezinin dahi etkilenmeyeceği garanti edilemez. Yapı zemin ilişkisi doğru kurulmayan binalarda yıkım olabilir" ifadelerini kullandı.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Emre Özşahin de Orta Marmara'da kırılacak fayın 7'den büyük deprem üretebileceğini vurguladı.
Tekirdağ'ın deprem olasılığının yüksek olduğuna dikkat çeken Özşahin, özellikle Kuzey Anadolu Fay hattına yakın bir konumda olmalarının riski artırdığını söyledi.
Açıklamasında "Tekirdağ merkezinin Kuzey Anadolu Fayı ile arasında yaklaşık 10 kilometrelik mesafe bulunuyor" diye konuşan Özlahin, 1912'deki depremde en fazla etkinin Şarköy'de olduğunu söyledi ve "Tekirdağ'da da bunun etkileri hissedildi. Bundan sonraki depremlerde de Tekirdağ'da ve Şarköy'de ya da fay hattına yakın alanlarda hissedeceğiz" dedi.
Geçmişte yaşanan depremle beraber fayda enerjinin boşaldığını ancak sonrasında enerji birikiminin sürdüğünü aktaran Prof. Dr. Emre Özşahin, "Buna bağlı şekilde fayda kırılma meydana gelebilir. 7 büyüklüğünde olmasa bile daha küçük ölçekli depremler sonucunda bile bu bölgedeki özellikle zemin anlamında ya daa zemin büyütmesinin olacağı alanlarda, biz bunlara zayıf zeminler diyoruz, zayıf zeminlerin yer aldığı alanlarda depremin etkilerini daha fazla hissedeceğiz" açıklamasında bulundu.
Orta Marmara'da kırılacak fay ile 7'den büyük deprem beklendiğine de dikkat çeken Özşahin, "200 senedebir burada büyük depremler yaşanmış. Daha önce 1912 yılında Şarköy, 1999 yılında İzmit depremleri oldu. Şu an Orta Marmara'da fayın kırılacağı tahminleri bulunuyor. Bu kırılma yaşandığında 7'den büyük bir deprem bekleniyor. Burada fayın nerede kırıldığı değil, Tekirdağ ve civarında nasıl hissedileceği önemli" diyerek açıklamasını tamamladı.
Konutta amortisman süreleri düşüyor