Piyasalar şokta! Merkez Bankası herkesi ters köşe yaptı!
Sabah Gazetesi ekonomi yazarlarından Nurullah Gür, köşesindeki bugün tarihli yazısında, Merkez Bankası'nın politika faizini indirme kararını ve bunun piyasalara tesirini değerlendirdi.
Sabah Gazetesi ekonomi yazarlarından Nurullah Gür, köşesindeki bugün tarihli yazısında, Merkez Bankası'nın politika faizini indirme kararını ve bunun piyasalara tesirini değerlendirdi.
İşte Nurullah Gür'ün yazısı...
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, politika faizini %14’ten 13’e indirerek piyasaları terse düşürdü. Bu indirimin piyasalara yansımasını vakit gösterecek. Merkez Bankası, diğer ülkelerinin merkez bankalarının tam tersi bir istikametinde ilerleyerek enflasyonla mücadele etmeye çalışıyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yüzde 14'ten yüzde 13'e indirerek piyasaları ters köşeye yatırdı. 17 Aralık 2021'den bu yana politika faizi sabitti. O tarihten bugüne enflasyonun yükseldiğine, TL'nin değer kaybettiğine şahit olduk. Piyasalardaki genel kanı, bu koşullar altında TCMB'nin politika faizini 2022'nin geri kalan aylarında sabit tutacağı yönündeydi. Ama TCMB ara verdiği faiz indirimlerine 8 ay sonra devam etme kararı aldı. Grafikten görüleceği üzere, son ayarda ticari kredi faiz oranları ile politika faiz oranı arasındaki makas açılmıştı. Bir taraftan da reel sektörün krediye erişmekte zorlandığına yönelik şikâyetler son birkaç haftada arttı. Kredi kanalındaki bu tıkanıklığın faiz indirimi kararında etkili olduğu anlaşılıyor.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
Faiz kararını değerlendirirken akıllara ister istemez birçok soru geliyor: 100 baz puanlık faiz indirimi şirketlerin krediye erişimini kolaylaştıracak mı? Artması hedeflenen ticari krediler, ekonomik büyümeyi güçlü tutmaya yeterli olacak mı? Büyümenin hızlanması halinde, iktisadi faaliyetteki bu canlanma toplumun her kesimine sirayet edecek mi? Örneğin, ekonomik büyüme çalışan kesimin milli gelirden aldığı payı arttıracak mı? Politika faizindeki düşüş sonrası artması hedeflenen yerli ve milli üretim, enflasyonun düşmesine yeterli katkıyı sağlayabilecek mi? Bu sorular büyük ihtimal Merkez Bankası kurmaylarının da aklına gelmiştir. Merkez Bankası'nın bu sorulara 'evet' cevabını vermiş olması gerekir ki para politikasındaki gevşeme kararı rasyonel bir zemine otursun. Sorular yukarıdakilerle sınırlı değil. Başkaları da var. Faiz indirimi Türkiye'nin kredi risk priminin artmasına neden olur mu? Politika faizi indirilince TL'nin üzerindeki baskı artar mı? PPK üyelerinin bu sorulara da 'hayır' cevabını vermiş olması beklenir.
FAİZ İNDİRİMİNİN ARKA PLANI