22 / 12 / 2024

Reyhan Özlen, Basmane ve çevresini cazibe merkezi haline getirmeyi planlıyor!

Reyhan Özlen, Basmane ve çevresini cazibe merkezi haline getirmeyi planlıyor!

İzmirli peyzaj mimarı Reyhan Özlen, Basmane ve çevresini cazibe merkezi haline getirmek için harekete geçti. Ancak, yerel yönetimler ve kanaat önderlerinden beklediği desteği alamayınca projeyi askıya aldı





Sivil toplum kuruluşlarında ve sanat etkinliklerinde yer alan, aynı zamanda iş hayatı ve uluslararası projelerde de aktif olarak çalışan, kentin bir adım öteye gideilmesi için dünyayı dolaşan İzmirli peyzaj mimarı Reyhan Özlen, yerel yönetimlerin kente olan ilgisizliğinden şikayetçi. 

Yıllar önce ailesi ile Urla'ya yerleşen ve geçtiğimiz yıllarda da Çeşme'de kırmızı panjurlu bir ev alan Özlen evinin kapılarını Yeni Asır'a açtı. 

* Reyhan Özlen kimdir?

Ben doğma büyüme İzmirliyim. Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü'nü bitirdikten sonra aktif iş yaşamında 25 yılı aşkın bir süredir alışıyorum. Bunun yanı sıra sivil toplum kuruluşlarında da çalışmalarım var.


Özgün bir semt

* İstanbul'daki "Fransız Sokağı" projesinde aktif rol aldınız ve bir benzeri için İzmir'de kolları sıvadınız. Bu projeden söz eder misiniz?

İstanbul'daki ekibimize  İzmir  Basmane'deki mimari, kültürel ve doğal zenginliklerden bahsettim. Onlar da 'Basmane Old City' projesine 2004 yılında destek verdiler. Bu proje ile İzmir'in bir cazibe merkezi olması için emek vermek istedik. 

* Basmane Old City projesi nedir?

Basmane ve çevresi kültürel, etnik kimlik, dinlerin kardeşliği ve tüm temaların baskın olduğu mimariye sahip bir semt. İzmir'in merkezi. Burada binalar satın alıp, restoranlar, kafeler, sanat merkezleri, meslek evleri, butik oteller gibi bir çok özelliği de barındıran cazibe merkezi oluşturmaktı amacımız. Bir ülkeye gittiğinizde o kentin eskiden kalma orjinalliğini koruyan merkezleri vardır. Biz de bunu düşündük. Ama İzmir'de ne yerel yönetim ne de kanaat önderi anlamında ciddi bir katkı sağlanmadı. Proje öylece bekliyor.


"Neden bu duyarsızlık?"

* Siz ekip olarak neler yaptınız?

Biz ekip olarak 300 eski binayı satın aldık bir bölümünü restore ettik.

* Sonuç?

Katkı için herkesle görüştük, kimse somut bir adım atmadı.

* Peki katkı koyanlar arasında İzmirliler ağırlıklı mı?

Ne yazık ki İstanbullular bu zenginliğe daha çok katkı sağlıyor. Bu bir İzmir gerçeği. Üzücü ama durum böyle.

* Bu proje hayata geçerse İzmir somut olarak ne kazanacak?

Marka şehir kimliğini tekrar kazanacak. Eskiden insanlar İzmir Fuarı için gelirdi. Kordon için gelirdi... Şimdi bu ikisi de yok. Bu proje hayata geçtiğinde, İzmir Levanten müziği, Osmanlı tınıları, yemekleri çok kültürlülük, konaklama gibi bir çok otantik değerine kavuşacak. Bu da kentin merkezinde uluslararası bir sinerji oluşturacak.


* İzmirli'nin sessizliği sizleri küstürdü mü?

Beni değil ama İstanbul'dan katkı koyanlar küstü. "Neden bu kadar duyarsızlar" dediler. Burdan tüm yetkililere şunu söylemek isterim: İnsanlar doğduğu ve doyduğu kente katkı koymalı.


"Estetik ve kadın hiç ayrılmamalı"

* Peyzaj mimarlığı bir kadın için cazip mi?

Estetiğin olduğu yerde kadın olmalı. Ben peyzaj mimarlığını hem doğayı hem de ezgileri sevdiğim için seçtim. Adanan Menderes Hava Limanı, İnciraltı Rekreasyon Alanı, Gençlik Parkı peyzajları başta olmak üzere bir çok özel projeye de imza attım. 


"Fotoğraf benim için bir tutku"

* Fotoğraf tutkunuz var. Biraz bundan söz edebilir misiniz?

1970 yılından bu yana fotoğraf çekiyorum. Bu tutkum nedeniyle dünyanın beş kıtasında, bir çok ülkede fotoğraflar çektim. Onlarca sergi açtım. Fotoğraf benim vazgeçilmezim.

* Son serginiz Alaçatı'daydı....

Alaçatı'da açtığım sergideki fotoğraflar, Yunan adalarında iki yıl süren fotoğraf çalışmamın bir ürünüydü: "Komşu Sular Sergisi". Yazar Ayçe Dikme de her fotoğrafa metin yazdı. Bu sergimizi Alaçatı Köstem Sanat Merkezi'nde sanatseverlerle buluşturduk. Eşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgı ve Sakız Belediye Başkanı Polidoros Lambrinudis açılışa geldi.

* Serginin teması neydi?

Aynı coğrafyada yaşasak da, ortak kültürümüzün yanında farklı gelenekleri, inançları olan komşularımızı izlemiştim. Çocukluğumdan kalan izleri takip ederek bu güzel sergiye imza attık. Şimdi Ağustos ayında aynı sergiyi Sakız Adası'nda açacağız.



Yeni Asır



Geri Dön