26 / 11 / 2024

Siemens, Tarlabaşı'nda dikey bahçe yaptı!

 Siemens, Tarlabaşı'nda dikey bahçe yaptı!

Siemens ev aletleri, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek dünyanın farklı bölgelerinde uygulanmaya başlanan dikey bahçe uygulamasını Tarlabaşı bölgesinde 8 farklı bitki türü ile kurdu







Bugünlerde yolu İstanbul Tarlabaşı bölgesine düşenler yemyeşil, canlı bir duvarla karşı karşıya gelip şaşırıyor. Türkiye’nin ilk dikey bahçesi Siemens Ev Aletleri tarafından İstanbul’un Tarlabaşı bölgesinde kuruldu. Tarihi bir binanın cephesinde 90 metrekarelik bir alanla oluşturulan dikey bahçede, topraklarından arındırılarak tek tek yerleştirilen 4 bin bitki yaşıyor. Werner von Siemens’in ‘İnsanlığa hizmet adına gelişim için çalışmak’ mottosu ile çevrenin ve doğal kaynakların korunması için çalışmaya devam ettiklerini belirten Siemens Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Ayşe Özkaya, bu yeni uygulama hakkında şunları söyledi: 


Markamızın kurucusu Werner von Siemens’in sunduğu vizyon doğrultusunda sadece ileri teknoloji kullanarak geliştirdiğimiz ürünlerimizle değil, aynı zamanda ürettiğimiz her şeyin içinde doğayı ve dünyanın geleceğini gözeten bir fikir olmasına özen gösteriyoruz. Doğa için doğal fikirlerle, büyük tasarruflar sağlayan Siemens Ev Aletleri olarak en üst düzeyde enerji ve su tasarrufu sağlayan çevre dostu ürünlerimiz ve projelerimiz ile çevrenin korunması konusunda ismi ön plana çıkan firmalar arasında yer alıyoruz. Türkiye’nin, canlı bitkilerden oluşan ilk ‘dikey bahçe’ outdoor uygulamasını İstanbul’da gerçekleştiriyoruz. Bahçemiz, önümüzdeki altı ay boyunca bulunduğu bölgeyi yeşillendirmeye devam edecek. 


Siemens dikey bahçe projesi yaklaşık 20 günlük bir tasarım sürecinden sonra, 35 gün süren uygulama çalışmaları ile Tarlabaşı bölgesinde tarihi bina cephesinde kuruldu. Bahçe için özel profiller üretildi, su geçirmez PVC paneller kullanıldı. PVC panellerin üzerine, ithal özel karışımlı keçeler döşendi, otomatik sulama ve gübreleme sistemi entegre edildi. Keçelerin üzerine açılan, mini ceplerin içine, genel tasarıma uygun şekilde 4 bin canlı bitki topraklarından arındırılarak tek tek yerleştirildi. Dikey bahçenin üst bölümünde bulunan, martı sembolleri ve alt bölümünde bulunan Siemens logosu, dikey bahçeler için dünyada ilk kez uygulanan özel bir dikim modeli ile şekillendirildi. Duvara topraksız olarak dikilen bitkiler için bu projeye özel olarak üretilen, makro ve mikro besin elementlerini içeren özel karışımlı besin çözeltileri kullanılıyor. Bitkiler belirli aralıklarla devreye giren, gereksinim duydukları su ve besin maddelerini otomatik olarak tüm yüzeye ileten otomatik sulama ve gübreleme sistemi yaşamlarını sürdürüyor. Önümüzdeki dönemde bu tür uygulamaların İstanbul ve farklı illerde artması bekleniyor.


Crowdsourcing trendinin 2012 yılında da işletmelerin klasik iş yapma süreçlerini sarsamaya devam edeceğinden ve sayısız inovasyona ilham vereceğinden emin olabilirsiniz. Sonuçta onlara bir şeye katkıda bulunma şansı verilmesi ve kendilerinden daha büyük ve önemli bir şeyin parçası olmak insanlar arasında her zaman popüler olmuştur. Aslında tüketicilerin çoğu için katkıda bulunmak istiyor olsalar dahi katkıda bulunmak hem zor hem de zahmetli bir iş. Bu da 2012’de etrafta neden daha fazla ‘idle SouVcing’ (Atıl kaynakların gücü) girişimi göreceğimizi açıklıyor. Ama ona geçmeden önce kısaca crowdsourcing’i hatırlayalım. Ünlü Wired dergisinin editörlerinden Jeff Howe’ nin 2006 yılında yayınladığı bir makalesinde ele aldığı bu konu o günden sonra crowdsourcing olarak literatüre geçti. 


Crowd (kalabalık) ve outsourcing (bir işin alanında uzman başka bir firmaya yaptırılması) kelimelerinden oluşan crowdsourcing; toplulukların ortak bir iş yapması, fikir üretmesi ya da firmaya ait bir problemin topluluklar tarafından çözülmesi olarak tanımlanabilir. Neredeyse her gün kullandığımız Wikipedia, ekşi sözlük, IMDB, iStockphoto gibi araçları bu modelin en basit örnekleri olarak gösterebiliriz. Idle Sourcing ise onarılması gereken yolları saptamaktan uzayda hayatın varlığına dair işaretler saptamaya kadar, herhangi bir şeye katkıda bulunmayı, son derece basit ve zahmetsiz hale getiren ürün ve hizmetleri kapsayan bir trend. Bir tek gelişme yeni olasılıkların doğması için yeterli: 


2012’de sürekli internet bağlantısı, GPS ve hareket-tanıma fonksiyonu olan akıllı telefonların yaygınlaşması, tüketicilerin anlık olarak nerede oldukları ve ne yaptıkları ile ilgili d a tayı diğerleriyle paylaşmalarına imkan sağlayacak, idle Sourcing trendine ereceğimiz iki örnek, girişimcilere ilham verecek türden 2011 yılının Mart ayında ABD Boston’da denemesi yapılan Street Bump (Sokak Çukuru) adındaki uygulama akıllı telefon sensörlerini kullanarak oluşturduğu yol durumu haritasını, eş zamanı olarak belediye yetkilileriyle paylaşıyor. Android tabanlı olan uygulama aracı kullanan kişinin cep telefonunun akselometre ve GPS teknolojisi sayesinde aracın nerede ve ne zaman çukura girdiğini kaydederek otomatik raporlama özelliğine sahip. İsrailli crowd-sourcing temelli navigasyon uygulaması Waaze, Ekim 2011 itibariyle 45 ülkeden 7 milyon kullanıcı sayısına ulaştı. Uygulama ücretsiz navigasyon hizmeti vermenin yanı sıra aynı bölgede bulunan kullanıcılar arasında yol durumu ile ilgili uyarıların canlı paylaşımını da sağlıyor. Kullanıcılar isterlerse oturum açıp arkadaşlarının bulunduğu lokasyonu görebiliyor.



26. Elektrikli Araçlar Sempozyumu 6-9 Mayıs tarihlerinde Los Angeles’da 47 ülkeden 2 binden fazla delege ve 200’e yakın şirketin katılımıyla gerçekleşti. Sempozyumda ön plana çıkan konuların başında ektrikli araçların sadece niş bir segmente hitap eden araçlar olmaktan öteye geçip genel topluma nasıl yayılacağı ile ilgili stratejiler, şimdiye kadar yapılmış hatalardan, en iyi uygulama örneklerinden, farklı endüstrilerden örneklerden yola çıkılarak tartışıldı. Katılımcılar arasında yer alan ve otomotiv sektörüne yönelik çalışmalarıyla tanınan dünyanın lider danışmanlık firmalarından A.T. Kearney Türkiye’nin değerlendirmeleri önümüzdeki döneme damga vuracak trendleri gözler önüne serdi. Elektrikli araçların halen müşteri segmenti olarak erken benimseyenler (early adopters) aşamasında ve tüm bu belirttiğimiz gelişmelerin amacı fiyat-değer matrisinde elektrikli araçları daha iyi bir noktaya getirebilmek olduğunu açığa çıkaran Kearney Türkiye, elektrikli araçların kitlelere hitap etmesi için California gibi öncü pilot pazarlarda en az 5 yıl ve gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için 10-15 yıllık bir süreçte hem teknoloji olarak hem de kullanım alışkanlıklarımızı değiştirecek birçok gelişme ve yenilik getirecek bir yol olduğunu söylüyor. 


2012 Londra Olimpiyatları’nda BMW’nin elektrikli araçlar ile organizasyonun ulaşımını sağlayacak olması, Tesla’nın 2013’e kadar üreteceği tüm araçları şimdiden satmış olması, Prius’un 2012’de ABD’de en çok satan 5 otomobilden biri olması buna iyi örneklerden birkaçı. Toyota’nın, Prius’la gerçekleştirdiği farklı segmentlerde arabalarda da alternatifler sunmasıyla pazar penetrasyonu artıyor. Prius modellerini satın alan müşterilerin yüzde 70’i ilk defa alternatif yakıt ile tanışan müşterilerden oluşuyor. Elektrikli araç satın alan müşteriler şimdiye kadar bilinen en yüksek müşteri memnuniyeti seviyelerine sahipler. 


A.T. Kearney Türkiye, “Sosyal medyanın ve müşteri enerjisinin önemini giderek arttırdığı günlerde, müşteri memnuniyeti ayrı bir pozitif etki yaratacaktır ve momentuma katkı sağlayacaktır. Her yeni pazar gibi, elektrikli araç pazarı da birçok süreçten geçiyor. Bu süreç sırasında hem küçük ölçekli elektrikli araç şirketi değişimlerden olumsuz etkilenerek pazardan çıkacak hem OEM’ler arasında hem de ekosistem oyuncuları arasında daha fazla işbirliği göreceğiz. Önemli konulardan biri de Türkiye’nin bu konuda uzun vadeli stratejilerini ve teşviklerin yanında yapılacak altyapı ve markalaşma aksiyonları ile bölgede model ülkelerden biri.



Her geçen gün büyüyen hediye sektörü ve e-ticaretin yükselişi, fırsat kollayan yatırımcıların hediye alma sürecini online ortama taşımaya itiyor. Hediye alma alışkanlıklarını değiştiren grup hediye alma siteleri, Amerika ve Avrupa’da hızla yayılıyor. Kullanıcılara online ortamda para taslayıp hediye alma imkanı sunan grup hediye sitelerinin, sosyal alışverişin yıldızı olması bekleniyor. Sosyal alışveriş, gerçek hayatta alışverişin sosyal bir eylem olduğu gerçeğinden yola çıkıyor ve 

e-ticarete tam da ihtiyacı olan sosyal interaktif özellikleri kazandırıyor. 


Tüketicilerin satın alma kararlarında ürünün özellikleri kadar başkalarının tavsiyelerinin de etkili olduğunu fark eden eBay ve Amazon, kullanıcılara öneriler sunmuş ve Online alışveriş pazarında çığır açmışlardı. Şimdi sosyal alışveriş siteleri, bu iki e-ticaret devinin açtığı yoldan yürüyor. Ancak işi daha da ileri götürerek, kullanıcıya baktıkları ürünle ilgili arkadaşlarının ne düşündüğünü öğrenme imkanı da veriyor. Tüketicilerin gerçek hayatta alışveriş yaparken tezgahtarın “Çok yakıştı” demesinden daha çok yanlarındaki arkadaşın fikirlerini dikkate aldıkları göz önünde bulundurulunca, bunun çok yerinde bir hamle olduğu ortada. Zaten sosyal alışveriş sitelerinin hızla yayılması da bunu doğrular nitelikte. Sosyal alışverişin hızla yükselen trendi ise grup hediye. Grup hediye siteleri sayesinde kullanıcılar kısıtlı bir bütçeyle bile arkadaşlarına işe yarar, kaliteli bir hediye alabiliyor. Kullanıcılar grup hediye siteleri üzerinden buluşma ve maddi güçlerini birleştirme imkanı buluyor. Seçkin mağaza ve sitelerle işbirliği yapmış olan site üzerinden diledikleri hediyeyi alabiliyor. Örneğin 20 TL tutarındaişe yarayan hediye seçenekleri oldukça kısıtlıyken, 25 arkadaş 20 TL’lerini bir araya getirdiğinde ise 500 TL’ye harika bir hediye alıp arkadaşlarını çok mutlu edebiliyor. Doğum günü, düğün, terfi ya da bebek doğumu gibi durumlarda arkadaşlarla birlikte hediye alınma eğiliminde olduğu biliniyor. Yapılan bir araştırmada Fransa’da arkadaşlar arasında yapılan gayri resmi para ve hediye transferinin yıllık 600 milyon Euro olduğu belirlendi ve Türkiye’de ise bu rakamın yıllık 189 milyon Euro olduğu tahmin ediliyor. 


Sosyal alışveriş siteleri gerçek hayatta alışverişin ayrılmaz bir parçası olan arkadaş tavsiyelerini nasıl e-ticaretin bir parçası haline getiriyorsa, grup hediye siteleri de birlikte hediye alma sürecini online alışverişe kazandırıuor. Online alışveriş siteleri saatlerce mağaza mağaza gezip alışveriş yapmaktan daha kolay ve keyifli bir alışveriş sunuyorsa, grup hediye siteleri de birlikte hediye alma sürecini o kadar zahmetsiz ve eğlenceli hale getiriyor. Amerika’yı ve Avrupa’yı etkisi altına alan, yatırımcıların yeni gözdesi grup hediye trendi, önümüzdeki dönemde Türkiye'de saracak gibi görünüyor. 


Günümüzde firmalar tarafından en çok tercih edilen ve farklı pozisyon ihtiyaçlarının giderilmesinde en etkili yöntemlerden biri olarak öne çıkan uygulamanın ‘dönemsel işe alım’ olduğu görülüyor. Firmalar, artık iş yoğunluklarının artış gösterdiği zaman ya da farklı sebeplerden dolayı belirli bir süre için desteğe ihtiyaç duyduklarında, uzman ya da yönetici düzeyindeki pozisyonlar için dönemsel işe alım yapmayı tercih ediyor. Önde gelen insan kaynakları danışmanlık şirketlerinden Hugent’a göre ise bu uygulama hem işveren hem de çalışan açısından oldukça avantajlı, iş dünyası artık dönemsel yönetici işe alımını tercih ediyor. Yoğunluğun arttığı dönemlerde ya da belirli bir süre için desteğe ihtiyaç duyulduğunda çalışanlar artık dönemsel olarak işe alınıyor. İşveren açısından olduğu kadar çalışan açısından da büyük avantajları bulunan bu uygulama ile çalışanlar kısa zaman içerisinde birçok firmada deneyim kazanarak, çevre geliştirme ve farklı iş ortamlarını tecrübe etme şansı buluyor. Dönemsel çalışan eğer yönetici düzeyindeyse firma, belirli süre için de olsa deneyimli bir yöneticinin bilgi birikiminden faydalanma şansını elde etmiş oluyor. Kulağa zormuş gibi gelse de iş dünyasında artık dönemsel CEO atamaları da gerçekleştiriliyor. Örneğin, mobil ödeme markası PayPal, alışveriş sitesi eBay’in CEO’sunu olarak bünyesine kattı. İş dünyasında büyük yankı bulan bu atama ile dönemsel CEO atamasının da olabileceği kanıtlanmış oldu. 


Hugent Satış Direktörü Çağlan Ünal “Firmaların, yapısı gereği dönemsellik arzeden pozisyonlarda dönemsel ya da proje bazlı işe alım yapması hem firmaya hem de çalışana esneklik ve tecrübe kazandırıyor" açıklamasında bulunuyor. 


Dönemsel işe alım ihtiyacının günümüzde her seviyede karşımıza çıktığını ifade eden Çağlan Üzümcü, sözlerine şu şekilde devam ediyor: 


Dönemsel alımın, yurtdışında çok uzun zamandır yerleşmiş bir uygulama olmasına rağmen Türkiye’de nispeten yavaş gelişen bir süreç olduğunu söyleyebiliriz. Artık gelişen pazar koşullarında firmaların da dönemsel işe alıma olan bakışı değişti çünkü buna daha fazla ihtiyaç duymaya başladılar. Yalnızca uzman pozisyonlarında değil artık yönetici pozisyonlarında da proje bazlı çalışacak yöneticilerin tercih edildiğini gör

yoruz. Firma sürekli olarak finanse edemeyeceği bir yöneticinin deneyim ve bilgi birikiminden dönemsel olarak faydalanabiliyor.



Forbes





Geri Dön