22 / 11 / 2024
fuzul

Susuzluğu çözüm olarak barajlarda dip suyunun kullanılmasına karşı uzmanlar uyarıyor!

Susuzluğu çözüm olarak barajlarda dip suyunun kullanılmasına karşı uzmanlar uyarıyor!

Son günlerde gündemde olan susuzluğa çözüm olarak önerilen barajlardaki dip suyunun kullanılması konusunda uzmanlar uyarıyor; Gölet tabanındaki çökeltiler su kalitesini boza ve canlı yaşamı biter.




Günlük ortalama 2.5 milyon metreküp su ihtiyacı olan İstanbul'da, yaşanması muhtemel su sorununa karşı farklı seçenekler de gündeme getiriliyor. 


Melen'den sonra Sakarya nehrinden de su çekilmeye başlanan 'megakent' için gündeme gelen yeni çözüm önerilerinden biri de barajlardaki dip suyunun arıtılarak hizmete sokulması. Barajlardaki su seviyesinin yüzde 10'un altına düşmesi ölü hacim yani dip suyu olarak kabul ediliyor. İstanbul barajlarındaki ölü hacim olarak adlandırılan dip suyu miktarının 100 milyon metreküp olduğu, söz konusu miktarın 40 günlük su ihtiyacını karşılayacağı tahmin ediliyor. Uzmanlar ise dip suyunun çok titiz çalışmalarla çekilmesi gerektiğini, aksi halde bazı risklerin oluşacağına dikkat çekiyorlar. 


'Koku yapabilir' Melen projesinde görev alan DSİ eski yöneticisi ve su politikaları uzmanı Dursun Yıldız, dip suyunun tamamen kullanılması durumunda canlı yaşamının yok olacağını söyleyerek şunları dile getirdi: "Ölü hacim, yüzey suyu gibi kendiliğinden akışa geçmez. Ancak pompalanarak basılır. Bunun için özel hazırlanmış düzenekler gereklidir. Söz konusu sistem ekstra maliyet demektir. Suyu borulara aktarmak için normal seviyeden 5-10 metre yüksekliğe pompalanması gerekir. 


Dip suyu pompayla çekildiğinden, baraj dibine biriken çökelti harekete geçebilir. Arıtma tesisleri dip suyu dikkate alınarak projelendirilmemiştir. Dip suyu koku yapabilir. Arıtma ve koku gidermek için suya katılan her kimyasal madde başka sağlık sorunlarının tetiklenmesi riskini gündeme getirebilir." 'Maliyet artar' İTÜ Mikrobiyal Ekoloji Grubu Eş Başkanı Prof. Dr.Orhan İnce ise dip suyunun uzman eller tarafından çok ince hesaplarla çekilmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: "Bu işlemler çok dikkatli ve uzman kişiler tarafından derinlik hesapları doğru ayarlanarak yapılmalıdır. Tortunun çekilen suya karışması durumunda hem arıtma maliyet rakamları artar, hem de arıtma tesislerinin kapasitesi yetersiz kalabilir. Baraj veya gölet tabanındaki çökeltiler suyun tat, koku ve kalitesini de bozabilir." 


SAPANCA GÖLÜ YOSUNLA DOLDU! 


Sakarya ve Kocaeli'ye ortak sınırları bulunan ve her iki ilin de içme suyu havzası olarak yararlandığı, Sapanca Gölü'nde, iki yıldır süren çekilme devam ediyor. Gölü besleyen en önemli kaynak olan Kartepe'ye yeterince kar yağmaması, yağmurların da mevsim normallerinin çok altında olması nedeniyle göl yeterince su tutamadı. Bununla birlikte Sakarya ve Kocaeli'de artan nüfusun ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla çekilen su miktarının sürekli artması, göle giden kaynaklar olan derelerin ve kaynak sularının sayıları 30'u bulan su şirketlerine uzun vadeli olarak kiralanması sonucu Sapanca Gölü'nde su seviyesi bu yıl ilk kez geçtiğimiz ay en az 29.90 olması gereken işletme kodunun altına düştü. 


Suyun her geçen gün azaldığı gölün yüzeyi ise yosun ve su bitkileri ile kaplandı. Su seviyesinde 3 metreyi bulan dikey düşüş nedeniyle gölde yüzmek de tehlikeli hale geldi.


Milliyet 


Geri Dön