27 / 11 / 2024

Tazminatta flaş gelişme! İşveren artık ödemek zorunda

Tazminatta flaş gelişme! İşveren artık ödemek zorunda

Yargıtay tazminat hakkı ile ilgili önemli bir karar verdi. Yargıtay'ın askerlik nedeniyle tazminat konusunda verdiği bir karar ise dikkat topladı. İşte tüm detaylar...




YARGITAY’DAN EMSAL KARAR

Yargıtay askerlik tazminatı ile ilgili emsal niteliğinde bir karar imza attı.

İş sözleşmesinin askerlik sebebiyle sona erdiğini belirten davalı kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, yol ve yemek yardımı alacağı için talepte bulundu. Ancak işveren davacının hizmet süresinin belirttiğinden daha az olduğunu fazla mesai ve diğer alacaklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etti.

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin kararı ile bozuldu. Mahkemece bozma ilamına uyularak devam edilen yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildi
Kararı davacı vekili temyize götürdü.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2-Taraflar arasında, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapıp yapmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen ulusal bayram ve genel tatil alacağının ödendiği varsayılır.

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

Somut olayda Mahkemece, “davacı tanıklarının işyeri şartları ve çalışma şartları ile ilgili görgüye dayalı bir bilgisinin bulunmadığı” gerekçesi ile dava konusu ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının ispat edilemediği kabul edilmiş ise de davalı tanıkların beyanlarına göre davacının dini bayramların bir günü dışındaki tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının ispatlandığı anlaşılmış olup anılan alacağın davalı tanık beyanlarına göre hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendrime ile yazlı şekilde karar verilmesi hatalı olup tekrar bozmayı gerektirmiştir.

3-Islah, iyi niyetli tarafın, davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıklarını düzeltmesine, eksiklikleri tamamlamasına, bu çerçevede yeni deliller sunabilmesine olanak sağlayan bir kurumdur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176 ve ardından gelen maddelerinde ıslah kurumu ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.

6100 sayılı Kanun'un 176’ıncı maddesinde, taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği ve aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta bozma öncesi Mahkemece alınan 27.02.2007 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacı vekili tarafından sunulan 03.04.2012 havale tarihli dilekçe ile dava konusu kıdem tazminatına ilişkin talep arttırılmıştır. Dava kısmi dava olarak açılmış olup davacı vekilinin 03.04.2012 havale tarihli dilekçesi ile kıdem tazminatına ilişkin talebini 3.450,00 TL’den 6.355,53 TL’ye yükselterek kısmen ıslah yoluna başvurduğunun anlaşılmasına göre söz konusu ıslah dilekçesi değerlendirilmeksizin dava konusu kıdem tazminatı istemine karar verilmesi hatalı olup tekrar bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Sorumluluk Reddi Beyanı: Emlakkulisi.com.tr’de yer alan haberler ve makaleler yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Emlakkulisi.com.tr herhangi bir emtia veya dijital varlığın satın alınmasını veya satılmasını önermez. Emlakkulisi.com.tr bir yatırım danışmanı değildir. Bu nedenle Emlakkulisi.com.tr'de yer alan haber ve makalelerin editörleri yatırım kararlarınızdan sorumlu tutulamaz. Okuyucular, haberlerdeki emtia, şirket, varlık veya hizmetler ile ilgili herhangi bir işlem yapmadan önce kendi araştırmalarını yapmalıdır.
Geri Dön