24 / 07 / 2024

Üniversite sayısı 200'ün üzerine çıkabilir!

Üniversite sayısı 200'ün üzerine çıkabilir!

Üniversite sayımız, 200"ün de üzerine çıkabilir. çünkü okullaşma oranında hala Batı"nın çok gerisindeyiz. Ama açmak yetmiyor, yurduyla, bursuyla, öğretim kadrosu ve yayın sayılarıyla kat etmemiz gereken daha çok yol var




 Üniversite gençliğinin en önemli sorunlarından birisi de barınma. Bu konuya sık sık dikkat çekiyorduk. Nihayet Başbakan Erdoğan"ın gündemine de girdi. Bu çok sevindirici. Eminim ki gerisi de gelecektir.
Erdoğan dün Ak Parti grup toplantısında, güncel konulara yönelik uzunca bir konuşma yaptı. Ama beni sevindiren bölümü aynen şöyle:
œ80 yeni üniversite ile üniversite sayımızı 76"dan 156"ya çıkarttık. Geldiğimizde 76 üniversite vardı, şimdi 156 üniversite var. Bazıları dediler ki, ne gerek var ya. Biz böyle bakmıyoruz, biz 360 derece bakıyoruz. Ve Hakkari"deki yavrumuzun üniversite okuyabilmek için önünü açıyoruz. Niye Ha benim ilimde üniversite var. Yani ben okumak için belki Ankara, İstanbul şansını yakalayamam ama, hiç olmazsa ilimdeki üniversitenin fakültelerine, meslek yüksekokullarına girebilme şansını yakalayabilirim, bu var. Aynı şekilde bakıyorsunuz Muş"ta, aynı şekilde Iğdır"da, aklınıza neresi gelirse. Ve şu anda 156 üniversitesiyle 73 milyon nüfusun tüm üniversite öğrencilerine hitap eden bir yapı, bir anlayış. Aynı şekilde dersliklerimizin sayısı her geçen gün artıyor. Ve yaklaşık 60 bin artı yatak kapasitesini bu dönemde inşa ettik, yurtlar olarak söylüyorum. Bununla da artık yavrularımızın gittiği yerde, benim için kalacak yer var mı, yok mu, bu tür endişeleri taşımasın istiyoruz. Yeterli mi Değil, yine inşaatlarımız devam ediyor...
Üniversite sayımız, 200"ün de üzerine çıkabilir. çünkü okullaşma oranında hala Batı"nın çok gerisindeyiz. Ama açmak yetmiyor, yurduyla, bursuyla, öğretim kadrosu ve yayın sayılarıyla kat etmemiz gereken daha çok yol var. Sevindirici olan, üniversite gençliğinin sorunlarının muhalefetiyle, iktidarıyla siyasetin gündemine girmesi...

çubukçu"dan açıklama!
Geçenlerde 7-8 kişinin bulunduğu bir ortamda sohbet ederken Milli Eğitim Bakanı çubukçu"ya gerçekleştirdiği œreformların kalıcı olup olmadığını sordum. çünkü her gelen bakan, bir önceki bakanın yaptıklarını değiştiriyor. Bırakın farklı iktidarları, aynı partilerin iktidarı döneminde buna çok şahit olduk.
Sayın Bakan"a sizin œreformlar da çöpe giderse ne olacak şeklinde yarı şaka yarı ciddi bir soru yönelttim. Gideceğimizi, değişeceğimi, nereden çıkartıyorsun. Görevimin başında olacağım dedi.
Seviniriz dedik, güldük geçtik...
Ama demek ki biz yanlış anlamışsız. Ben başka bir şey sormuşum, o da başka bir şey anlamış ki aşağıdaki açıklamayı gönderdi. Yayımlanmama durumunda da yargıya gideceği uyarısında bulunmuş. Niye yayımlamayalım ki, en azından bu söylemi kayıtlara geçer...
Aslında daha önce bu yönde bir karar almıştım. MEB, yazılı açıklama yapmadığı sürece, o konuda yazı yazmayacaktım. çünkü çok zikzaklar yaşandı. Ama belli ki hala akıllanmamışız!..
İşte Sayın Bakan"ın açıklaması:
œEğitimde 2011 Beklentileri başlığıyla bugün (dün) yayımlanan köşe yazınızla ilgili aşağıdaki açıklama yapılmıştır;
Söz konusu yazınızda, ˜Seçimlerden sonra olası bir iktidar değişikliği olur mu Bakan çubukçu"ya bu soruyu yöneltiğimizde ˜iktidar da ben de değişmeyeceğim" ifadelerini kullandığınızı görmekteyim. Ancak, ne Devlet Bakanlığı görevim sırasında ne de Milli Eğitim Bakanlığı"nda sizin iddia ettiğiniz gibi bir açıklamada kesinlikle bulunmadım. Sadece şahsınız değil, hiç kimse bu yönde bir iddiada bulunamaz. Bir siyasetçi olarak tek amacım bana verilen görevi hakkıyla yerine getirmek olmuştur. Röportajlarıma bakıldığında da her zaman bulunduğum makamları nasip kavramıyla tanımladığı görülecektir. Kişiliğime, değer yargılarıma ve demokrasi anlayışıma ters olan bu ifadeyi kesinlikle reddediyorum.
Yapılan bu açıklamaya Milliyet gazetesi ˜Abbas Güçlü"yle Diyalog köşesinde yer verilmemesi halinde yasal sürecin işletileceğini belirtirim.
Nimet çubukçu Milli Eğitim Bakanı.

Öğrenmenin yaşı yok
İnsan her gün yeni şeyler öğreniyor. O koskoca Bakan. Elbette o haklı olacak. Demek ki biz yanılmışız...
Bugüne kadar hiç teyp kullanmadım. Ama görünen o ki böylesi açıklamalara maruz kalmamak için en azından bu dönemde kullanmakta karar var.
Durduk yerde koskoca Bakan"ın canını niye sıkalım, zamanını niye çalalım, yapacak çok daha önemli işleri varken!..
Özetin özeti: Dünya dönmeye devam ediyor!..
Milliyet/Abbas Güçlü

 


Geri Dön