Arap turistlerin favori semti: Horhor!
Aksaray Horhor’da parklar, lokantalar ve nargile kafeler Araplarla dolu. Esnafın bir kısmı bol bahşişten memnun ama Arap dilencilerden şikâyet var. Horhor'da yer alan kebapçıların tabelaları bile Arapça..
İstanbul’un “kebap merkezi” olarak nam salan Aksaray Horhor, bugünlerde çoğu Arap yahut Afrikalı göçmen ve turistlere evsahipliği ediyor. Horhor Caddesi’ndeki bir kebapçı dükkanının garsonuyla konuşmak istediğimde, “Türkçe çok az” diyerek patronunu çağırıyor. Az ilerisinde bir başka lokantada ise ne garson ne de patron Türkçe konuşabiliyor. Kafamı kaldırdığımda mekanın adının “Şam Lokantası” olduğunu fark ediyorum.
Tabelalar Arapça
Işıklı her iki tabeladan biri, Arapça yanıp sönüyor. Yalnızca lokantaların değil, emlakçıların da ‘çokdilli’ olması dikkat çekiyor. Mehmet Kurt, dedesinin 15 yıllık mekanı Haskral Hatay Lokantası’nın işletmecilerinden. Arap turist bolluğundan epey memnun olan Kurt, “Türk gelince 50 lira bırakıyorsa, Araplar 100 lira bırakıyor. Hem aileleri daha kalabalık hem de bizden daha çok yiyorlar” diyor. Kurt, daha çok Suudi arabistan ve Katar’dan turist akınına uğradıklarını anlatıyor. Genellikle bu iki ülkeden İstanbul’u ziyarete gelenlerin yeni yapılan lüks sitelerden ev aldıklarını, Horhor civarındakilerin ise Suriye’den gelenler olduğunu söylüyor.
Horhor’da son dönemde nargile kafe sayısı talep nedeniyle artmış. Duran Nargile’nin sahibi Cemal Duran (27), son üç yıldır gelen Arap turist akını dolayısıyla Arapça konuşmayı öğrenmiş. Duran, genç müşterilerden pek hoşlanmıyor, “Bizim gençler çok gürültü yapıyor. Oturan saatlerce kalkmıyor. Ama Arap gençler öyle değil. Nargilesini çayını içip kalkıyor” diyor. Bahşişten de memnun olan Duran, “Kimi zaman 100 dolar bahşiş bırakıp gidenler oluyor” diyor.
Memnun olmayan da var
Mevcut durumdan rahatsız olanlar da yok değil. “Urfa Sofrası” adlı kebap lokantasında çalışan Mustafa bey, “Gelenlerin yarardan çok zararı var. Burada bir gez, yerli dilenci bulamazsın” diyor.
Burcu Karakaş-Miliyet