Evdeki hasarın gizli ayıp olup olmadığı nasıl anlaşılır?
Posta Gazetesi köşe yazarı Tamer Heper'e gelen soruda kat karşılığı inşaattan daire aldığını ve sattığını belirten okuyucu daireyi alan kişinin duvarlarda rutubet olduğu gerekçesiyle dava açtığını aktardı. Okuyucu, kendi aleyhinde rapor hazırladığını ve bunun sonucunda ne olacağını sordu.
Posta Gazetesi köşe yazarı Tamer Heper'e gelen soruda kat karşılığı inşaattan daire aldığını ve sattığını belirten okuyucu daireyi alan kişinin teslimden sonra birçok tadilat yaptığını, 8 ay sonra duvarlarda rutubet olduğu gerekçesiyle kendisinedava açtığını aktardı. Mahkemenin dosyayı bilirkişiye verdiğini, bilirkişinin de kendisinin aleyhine rapor hatzırladığını dile getiren okuyucu, bunun doğru olup olmadığını ve sonucunda ne olacağını sordu. İşte Tamer Heper'in yanıtı...
***
Okuyucu müteahhitle yaptığı anlaşma sonucunda tamamlanan inşaattan ev sahibi olmuş, bunun da satışını yapmış. Sekiz ayın ardından binada rutubet görülmüş, sekiz ay sonra oluşan bu durum için ‘gizli ayıp’ denir. Gizli ayıp, bir satış işlemi esnasında satılan malda görülmeyip sonradan meydana gelen hasar olarak belirtilir. Binadaki duvarlarda rutubet olması satın alma sırasında görülmediğine göre bu durum gizli ayıp olur.
Satın alan kişi için satın alma tarihinden sonra meydana gelen gizli ayıplar için makul süre içinde karşı tarafa bildirimd yapma ve dava açma hakkı bulunur. Makul süre için ‘üç aydır-beş aydır’ denilemez zira bu süre oluşan olayla ilgili olup bütün ayıplar yalnızca binada rutubet olması değil. Muhtelif ayıplar ihtimal olarak görülür.
Bu konuda bir dava açılmış, burada mahkemenin görüşü önem arz ediyor fakat bilirkişiye dosyanın tevdii ile bilirkişinin dosya aracılığıyla rapor sunması eleştirilebilir. Zira böyle bir durumda mahalline gidilip rutubetlenmenin sebepleri teknik şekilde incelenmeli. Anlatılan olayda, satın alan kimsenin binada ayrıntılı bir değişiklik yaptığı belirtilmiş.
Acaba rutubetlenme, binanın inşası esnasında uygulanan izolasyonun tekniğine uygun yapılmayışından mı yoksa kişinin tadilat esnasında yaptığı herhangi bir hata sebebiyle mi ortaya çıktı? Buna bakılması gerekir. Bu da dosyanın incelenmesiyle değil mahallinde keşifle tespit edilir. Eğer inşaat sırasında gerçekleştirilen hatalı işlerden kaynaklanmakta ise bu bir gizli ayıptır, müeyyidesi olur.
Eğer binada yeni malik tarafından yapılan tadilat sebebiyle meydana geldiyse okuyucu bu durumda sorumlu olmaz. Davanın sonucu ne olur onun bilinmesi mümkün değil ancak bilirkişi raporuna itiraz ile mahallinde keşif icrasının istenmesi şart. Bu gibi durumlarda Yargıtay, inşaat nedeni ile bu ayıbın meydana gelmesi durumunda ne sürede oluşabileceğinin bile araştırılmasını talep eder. Bu hususların ikmali şarttır.