Tayfun Serttaş Haberi
İttihat ve Terakki döneminde başlayan ekonomiyi Türkleştirme politikaları, erken Cumhuriyet'ten itibaren mimariyi aynı zamanda fethedilmesi gereken bir alan olarak baştan revize edecekti. Böylelikle, 19. Yüzyıldan itibaren giderek artan bir tempoyla gayrimüslim tekeli haline gelen mimarlığın etnik ayrımcı yapısı, başarıyla dönüştürülecek, bir önceki dönemin birikiminden hiçbir şey miras alınmaksızın, kavramlar da dahil her şeyin üzeri örtülecekti. Hızla gelen sonuç, ötekilerin mimarlık piyasasından hem müşteri hem de tasarımcı olarak silinmesiydi.' Bu cümleler geçtiğimiz Cuma günü açılan Mimarlar Mezarlığı'nın bir manifestosu aslında. Yıkıma uğrayan, değeri bilinmeyen nice yabancı mimarın kaybolan kimlikleri, eserleri ve hafızaları üzerine kurulmuş bir mezarlığın sergi hali aslında. Tayfun Serttaş kentsel mekanın fiziksel kimliğinin bireyle olan ilişkisini kamusal bir arşiv olarak incelemeye aldığı 'Mimarlar Mezarlığı' isimli sergisi Studio-X Istanbul'da...