İbrahim Bayburt: Hedefim konsept projelere imza atmak!

Trabzon’un genç ve başarılı müteahhitlerinden İbrahim Bayburt, “İş hayatımda iniş çıkışlar yaşamadım. Hep istikrarlı ve yukarı yönlü bir grafik çizdim. Çok şükür başarılı da oldum” diyor ve başarısını şöyle dile getiriyor:

“Ben bir işe sadece para kazanayım diye girmem. Yaptığım işten zevk almalıyım. Güzel bir projeyi bitirip insanların hizmetine sunmam bana büyük keyif veriyor. Zaten başarılı ve karşılığı olan projeleri hayata geçirince para da arkasından geliyor.”

Alaylı derler ya, yani işin teorisini okumayan ama pratiğin içinde kendini yetiştiren, işte İbrahim Bayburt da Trabzon’da yeni nesil, genç ve başarılı işadamlarımızdan ve bunun en güzel temsilcilerinden. Küçük yaşta babasının ticarethanesinde başladığı iş hayatında, yine babası ve kardeşleriyle birlikte inşaat sektörüne adımını atan İbrahim Bayburt, bu aile şirketi ve dayanışması içerisinde başarılı işlere imza atar. 

2006 yılında önemli bir karar verir ve inşaat sektöründe kendi işini kurar. O tarihten sonra da artık kendi firmasında çalışmalarını yürütmektedir.

Ona göre bir işte başarılı olabilmek için o işin çıraklığından gelmek lazımdır. Ayrıca yaptığın işi de severek, haz alarak yapacaksın. İşte başarı da böyle elde edilir.

“Ben bir işe sadece para kazanayım diye girmem. Yaptığım işten haz almalıyım. Güzel bir projeyi bitirmem, insanların hizmetine sunmam bana büyük keyif verir. Zaten başarılı ve karşılığı olan projeleri hayata geçirince para da arkasından geliyor” diyerek bunu özetliyor İbrahim Bayburt.Ve iş hayatında çok önemli bir noktayı da dile getiriyor:

“Benim hayatımda iniş çıkışlar olmamıştır. Yavaş da olsa hep yukarı yönlü ve istikrarlı bir grafik çizdim. Evet heyecanımız ve hevesimiz çok fazla ama hep sınırlarımızı bilerek sabırla çalıştık ve çok şükür başarılı da olduk.”

TTSO Meclis üyesi, genç ve başarılı müteahhitlerimizden İbrahim Bayburt ile başarı hikâyesini, inşaat sektörünü ve şehrimizi konuştuk.

İbrahim Bey, inşaat sektöründe ne zamandır faaliyet gösteriyorsunuz?

Ticarete çocuk yaşta aile şirketimizde başladım. Yıllarca böyle devam ettikten sonra 2006 yılında İ-BAYBURT İNŞAAT isimli şirketi kurduk ve ticaret hayatıma büyüyerek devam ettim. Fakat hala babamın ticari hayatımdaki görüş ve önerilerine önem veririm. İstişarenin başarıyı getiren unsurlardan biri olduğunu düşünüyorum.

Yaşınız henüz genç ancak işinizde önemli bir yere geldiniz. Bu nedenle bütün başarılı insanlara sorulduğu gibi ben de size sormak istiyorum. İş hayatına başlarken hedefleriniz nelerdi, gelinen noktada bu hedeflere ulaşabildiniz mi?

İŞ HAYATIMIZ HEP DÜZENLİ, KARARLI VE YUKARI YÖNLÜ BİR İVMEYLE İLERLEDİ ÇOK ŞÜKÜR

Benim iş hayatına başlarken temel hedefim, inşaat sektöründe başarıyı yakalamaktı. Şimdi geriye dönüp yaptığımız projelere baktığımda bunu büyük ölçüde başardığımı görüyorum ve mutlu oluyorum.Ancak insanlar için hedeflerin hiçbir zaman bitmediğini düşünüyorum. İnsanlar hedeflerine ulaştığında kendilerine yeni ve daha büyük hedefler koymalı. Bundan dolayı şehrimizin merkezindeki eski yerleşim bölgelerine bakınca halen yapmamız gereken daha çok iş olduğunu görüyorum.

Başlangıç ve gelinen nokta arasında nasıl bir farklılık var iş hayatınızda?

Sektörümüzün iş hayatına başladığımda durumu ile şu andaki durumu arasında büyük farklar var. Şu anda gerek talep anlamında gerekse ekonomik anlamda geçmişle bugün arasında büyük uçurumlar bulunuyor. İnsanlar ne istediğini biliyor ve artık kira öder gibi daire sahibi olabiliyor. Bu zaten sektörümüzü pozitif anlamda etkiledi. Haliyle ben de sektörümüzün canlılığından olumlu manada etkilendim. Geriye dönüp baktığımda gerek ekonomik anlamda gerekse projeler anlamında pozitif manada kaydettiğimiz ilerlemeleri görüyorum.

ÇIRAKLIĞINDAN GELMEDİĞİNİZ BİR İŞİN PATRONU OLMAK ÖYLE KOLAY İŞ DEĞİL

Sayın Bayburt, inşaat sektörü dışında faaliyet göstermeyi düşündünüz mü?

Şirketimizin büyümesi ve geleceği anlamında farklı iş kollarına yönelmeyi düşünüyorum. Fakat biliyorum ki çıraklığından gelmediğin işin patronu olmak kurumsallaşmayı sağlamadan çok ama çok zor. Şimdilik hedefim sektörümde daha da büyüyüp konsept projelere imza atmak. Şu an için tüm enerjimi çok sevdiğim inşaat sektöründe değerlendirmek istiyorum.

Her insanın hayatında, bütün hayatını etkileyen önemli anlar, kırılma noktaları vardır. Sizin hayatınızdaki kırılma noktaları nelerdir?

Hayatımdaki en büyük kırılma anı 2006 yılında kendi şirketimi kurup ferdi olarak iş hayatına atılmamdı. İlk projelerimdeki başarımın ayrıca olumlu manadaki etkileri de, işime daha büyük bir şevkle sarılmamı sağladı. Bugün hala ilk projelerimdeki heyecanım, azmim ve çalışma isteğim devam ediyor. Bu anlamda aile şirketimizden kendi işime geçişimi, benim için önemli bir kırılma anı olarak görüyorum.

Sayın Bayburt, siz aynı zamanda TTSO’da Meclis üyesisiniz. Biraz da bununla ilgili konuşalım. Meclis üyeliği fikriniz nasıl oluştu? Ayrıca TTSO, Trabzon ve iş dünyası için ne ifade ediyor?

Malumunuz üzere TTSO şehrin en büyük sivil toplum kuruluşudur. Meclis üyeliğime gelince; çocukluktan beri içerisinde bulunduğum inşaat sektörünün sorunlarını gayet iyi biliyordum. Doğup büyüdüğüm, çok sevdiğim şehrimin gerek sosyal gerekse de ekonomik sorunlarını değişik platformlarda yıllardır arkadaşlarımla paylaşıyordum. Bir Trabzonlu olarak bu sorunlara kayıtsız kalamazdım. Bu hassasiyetlerimi bilen ve çözüm anlamında uzun uzun istişare yaptığım arkadaşım Samet Canbakkal’ın da teşvikiyle TTSO Meclis üyeliğine adaylığımızı koyduk. Seçim sürecinde ziyaretlerinde bulunduğum büyüklerimin, meslektaşlarımın ve arkadaşlarımın teveccühleriyle bu göreve geldik. Halen daha seçildiğim ilk günün heyecanıyla çalışıyorum ve ‘Sektörümüz adına acaba neler yapabiliriz?’ düşüncesiyle çalışıyor ve çözümler üretmeyi deniyoruz.

STK’lardaki göreviniz yanında siyasetin de içindesiniz. Bir iş adamı için bu tür faaliyetleri ne ifade eder? Biliyoruz ki bu tür faaliyetlere soğuk bakan ve gereksiz görenler var...

UZUN VADELİ HEDEFLERİ OLAN BİR İŞ ADAMI İÇİN STK’LAR OLMAZSA OLMAZ KURULUŞLARDIR

Şu anda içinde bulunduğumuz süreçte gördüğümüz gibi siyaset ve ekonomi birbirine bağlı ve birbirini etkileyen unsurlardır. Fakat siyaset ayrı, STK üyeliği ayrı konulardır. Bunları birbirine karıştırmadan adil bir şekilde çalışmalarımı yapmaya özen gösteriyorum. Uzun vadeli hedefleri olan bir iş adamı için STK’lar olmazsa olmaz örgütlerdir. Bilhassa TTSO, iş adamlarının mektebi gibidir. Birbirinden değerli, farklı alanlarda faaliyet gösteren başarılı insanlarla bir araya gelip, şehrin sosyal ve ekonomik sorunlarını görüşüp bu sorunlara merhem olmak adına çözüm önerileri üretip sinerji yaratıp bir nebze de olsa bu sorunlara çare olabilmek, sorumluluk sahibi her iş adamının hayali ve önceliği olmalıdır. Biz de elimizden geldiği kadar bu işin bir kenarından tutabiliyorsak ne mutlu bize.

Trabzon’a dair konuşalım biraz da. Bu şehrin gelişip kalkınması adına çok şeyler söylenir, yazılır. Bu konuda hemen herkesin fikirleri vardır. Sizce şehrimizin daha gelişmiş ve kalkınmış bir şehir olması için neler yapılmalı?

TRABZON’UN EN BÜYÜK SIKINTISI İMAR KİRLİLİĞİ VE DÜZENSİZ YAPILAŞMADIR

TTSO’nun inşaat müteahhitleri grubu üyesi olduğumdan dolayı sorunuzu sektörüm adına cevaplamak istiyorum. Sektörümüzün birçok sorunu olmakla beraber, büyük resme baktığımda gördüğüm en büyük sıkıntı, eski Trabzon diye adlandırdığımız bölgelerdeki (Ayasofya, Kuran Kursu, Fatih, Yeşiltepe, Erdoğdu, Narlıbahçe, Faroz, Yenimahalle, Çömlekçi vs.) imar kirliliği ve düzensiz yapılaşmadır. Bu bölgelerde acilen kentsel dönüşümler yapılmalıdır. Trabzon insanını bu anlamda hak ettiği sosyal donatılarla bezenmiş çağdaş yapılarla buluşturmalıyız. Samet Canbakkal arkadaşımız ile İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) üyesiyiz. İMKON’da bulunan Türkiye’nin inşaat devleriyle beraber fikir alışverişinde bulunuyoruz ve de buradan aldığımız enerjiyle Trabzon’daki kentsel dönüşüm projelerini uygulamak adına ciddi görüşmelerimiz devam ediyor. Allah’ın izniyle kısa sürede insanımızı ve sektördeki arkadaşlarımızı bu fırsatlardan yararlandıracağız. Bunun haricinde muhakkak sektörümüzde birçok sıkıntı vardır. Fakat şu an için yapılması gereken en önemli iş acilen şehrimizin çehresini yapılaşma bakımından çağdaş seviyelere ulaştırmaktır.

GÜNEY ÇEVRE YOLU ŞEHRİN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRECEKTİR

İnşaat ve imar dışında neler yapılabilir?

Trabzon coğrafi bakımdan maalesef büyümeye elverişli değil. Güney Çevre Yolunun yapılıp yeni konut ve sanayi alanlarının şehre kazandırılması gerekiyor. Kentsel dönüşümle beraber, Güney Çevre Yolunun yapılıp kullanıma açılmasının şehrin çehresini değiştireceğine inanıyorum. Ayrıca belirtmek istediğim bir konu da turizm meselesidir. Bugün dünyadaki en önemli oteller zincirlerinin bir kısmının Trabzon’da yatırımlar yapmasını iyi okumalıyız. Dünyadaki bu ticaret devleri yatırımlarını yaymada önce kısa ve uzun vadede uluslararası ilişkileri okuyup analizler yapıyorlar. Bugün Trabzon tarihiyle doğasıyla ve hem yurt içi hem de yurt dışından sayıları her yıl artan binlerce turist çekiyor ve gözlemlediğim kadarıyla gerek konaklama gerek ulaşım gerekse de alışveriş anlamında önemli eksiklerimiz var. En kısa zamanda bu eksikliklerimizi giderip yeni yatırımlar yapmamız gerekiyor. Bu konuda devletimizin müteşebbislerimize destek olmasını bekliyor ve bu konuda girişimlerimizi sürdürüyoruz.

Boş vakitlerinizde neler yaparsınız?

Bana göre insanın boş vakti olmamalıdır. Her anımı değerlendirmeye çalışıyorum. Eğer boş vakitten kastınız hobilerimse, Trabzonspor’un maçlarını izlemek benim için bir tutkudur. Futbolu çok seviyorum ve amatör bir takımda yöneticilik yapıyorum. Ayrıca yayladaki evimde ailemle beraber vakit geçirmek bana çok keyif veriyor.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Kamuoyuna bu fikirlerimi ulaştırmamda bana böyle bir fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Ayrıca bu tür söyleşilerle beraber diğer iş adamı arkadaşlarımın da düşüncelerini yazılı medyada yayınlamalarını temenni ediyorum.

Günebakış Gazetesi