09 / 05 / 2024

İstanbul'daki askeri alanlar neden imara açılıyor? Süreç nasıl ilerliyor?

İstanbul'daki askeri alanlar neden imara açılıyor? Süreç nasıl ilerliyor?

İstanbul'da yer alan pek çok askeri arazi tek tek imara açıldı. Peki İstanbul'daki askeri alanlar neden imara açılıyor? Askeri alanların imara açılma süreci nasıl ilerliyor? Hangi askeri alanlar imara açıldı? 



Askeri alanda uydu kent yapılacak 

İstanbul’da konut yapılmak istenen en büyük askeri alanlardan biri de Avrupa yakasında rezerv yapı alanı olarak kullanılmak istenen arazi. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği eski Bakanı Murat Kurum, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, kentsel dönüşüm için İstanbul’un iki ayrı yakasında birer uydu kent kuracaklarını ve buralara 500 bin konut inşa edileceğini duyurdu. Kurumi Avrupa yakasındaki projeyi bir askeri alana inşa edeceklerini söyledi. 

Murat Kurum, konuya ilişkin açıklamasında "Rezerv alanlarını neden oluşturduk? Biz 1,5 milyon riskli konutumuzun 500 binini olduğu yerde yapacağız. nadolu ve Avrupa yakasında planlıyoruz. Esenler'in kuzeyinde Başakşehir sınırları içinde, Sultangazi ile Başakşehir arasında askeri alan var. Milli Savunma Bakanlığımızla protokol yaptık. Bu alanı rezerv alan olarak kullanacağız" ifadelerini kullandı.

Bu alanda rezerv konutların temelinin atılacağına dikkat çeken Kurum, "Anadolu yakasında Tuzla, Pendik, Maltepe'de alanlarımız var. Hepsi askeri alanlar değil" diye konuştu. 

İstanbul daki askeri alanlar neden imara açılıyor? Süreç nasıl ilerliyor?

ASKERİ ALANLARA YAPILAN KONUTLAR LÜKS MÜ?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, İstanbul’da son senelerde imara açılan askeri alanlardaki projelerin önemli oranda lüks konut projeleri olduğuna ilişkin bir açıklamada bulundu ve her şeyden önce bunun öncelikle 1/100000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’na aykırı olduğunu iddia etti. 

2009 tarihli bu planın kamuoyunda "İstanbul’un anayasası" şeklinde bilindiğine de değinen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, bu planda, askeri alanların tasfiyesi halinde bu alanların öncelikle eksik olan sosyal ve teknik altyapı (eğitim, sağlık, kültürel tesis, hal, mezarlık, yeşil alan vb.) alanları olarak kullanılması gerektiğinin ifade edildiğinin altını çiziyor. Fakat bunun hayata geçirilmediğine vurgu yapan Gökçe, söz konusu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Çekmeköy İlçesi’ndeki 3. Kolordu Komutanlığı’na ait Çekmeköy Kışlası’nın yer aldığı arazi yapılaşmaya açıldı. Ormanköy projesi ve Çınarköy projesi inşaatına başlandı.

Beşiktaş'ta yer alan Jandarma Dikimevi arazisi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2018'de konut imarına açıldı, beş kat sınırı getirildi. Bakanlık satışı sonrası kat sınırı değiştirildi ve sekiz kata çıkartıldı. Şimdi burada lüks rezidans projesi bulunuyor."

Ayrıca Beşiktaş'ta altı askeri lojmanın TOKİ'ye devredildiğini de dile getiren Gökçe, "Bu alan 13 Ocak 2021'de ‘rezerv yapı alanı’ olarak ilan edildi. 1 Şubat'ta bu sefer ticaret, turizm, konut alanı olarak plana işlendi" diyerek, burada AVM, otel, rezidans yapılmasının mümkün hale getirildiğini vugruladı. 

BBC Türkçe'ye açıklamalarda bulunan Gökçe, askeri alanların nadide yerler olduğuna ve mümkün mertebe imara açılmaması gerektiğine dikkat çekerek, "Dönüp bakarsanız askeri alanlar; askerlerin buraları yıllarca ağaçlandırmış olduğu için açık açık yeşil alan olarak kalmış, pasif de olsa elimizdeki çok nadide yerler. Bu alanlar mümkün mertebe imara açılmamalı" dedi. 

Açılması halinde de dezavantajlı vatandaşların iskanı için kullanılabileceğini, başka bir amaçla kullanılmaması gerektiğini aktaran Gökçe, bu alanların sosyal konut ihtiyacı için kullanımı konusuna ilişkin de konuştu. 

"Birincisi dönüşüm, doğası gereği yerinde olmalı. İki, zorunlu olarak yerinde yapılamıyor ise, bir kamu arazisi kullanılması gerekiyor ise ki o mümkündür, o zaman sadece ve sadece kamu arazisi, evi başına geçmek üzere olan vatandaşın ihtiyacına yönelik olarak kullanılmalı" diye konuşan Gökçe, burada zenginleşme aracı şekilde kullanılabilecek konutların olmaması gerektiğini savundu. 

İşte BBC Türkçe'de yer alan o yazının devamı...


Geri Dön