Kerem Göğüş: Balon yok sektörün önü açık!
Sektörde 80 milyonluk bir konut portföyünü yöneten Göğüş Gayrımenkul’ün kurucusu Kerem Göğüş, inşaat sektörünün siyasi istikrar sebebiyle önünün açık olduğunu ve taleplerin çok iyi durumda olduğunu açıkladı...
Göğüş Gayrimenkul’ün kurucusu Kerem Göğüş, inşaat sektörünün siyasi istikrar sebebiyle önünün açık olduğunu ve taleplerin çok iyi durumda olduğunu açıkladı.
İnşaat sektörü son on yılda büyük bir ivme kazandı ve ekonominin lokomotif gücü oldu. İstanbul ise sektörün can damarı. Bu süreç içinde yabancılara mülk satışı ve kentsel dönüşüm gibi konular sektörü etkiledi. Sektörün bir balon olduğu yönünde değerlendirmeler de söz konusu fakat projeler durmuyor sürekli yükseliyor. inşaatlar tam gaz giderken sektörde 80 milyonluk bir konut portföyünü yöneten Göğüş Gayrımenkul kurucusu Kerem Göğüş ile hem projeleri hem de sektöre yönelik gidişatı konuştuk.
Göğüş Gayrımenkul ilk kurulduğu günden bu yana şehir konseptli binalar yapıyor. Şirket şu ana kadar Ankara ve özelikle İstanbul'u mesken tutmuş. Şehir merkezi en çok üzerinde durulan bölge. Buralara binalar yapmak için arsa yatırımları yapıyor. Bitenler var, açılanlar var, devam edenler var. Şirketin bir diğer faaliyeti de kiralamalar.
Kerem Göğüş, hem mektepli hem de alaylı. Şirketin kuruluş tarihi genç yaşlara gidiyor. Kerem Göğüş şirketi üniversite yıllarında kurmuş ailesinden gelen girişimci ve ticari ruh hikayeyi daha erken dönemlere kadar götürüyor.
"İNŞAATLARIN İÇİNDE BÜYÜDÜM"
Göğüş Gayrımenkul nasıl ortaya çıktı kökleri nereye gidiyor ?
- Ben aslında üniversitede şirketi kurdum. Bunla ilgili YÖG ve TÖG tarafından da çok anlamlı önemli bir ödüle sahip oldum. En başarılı genç işadamı ödülüne... 3 milyon 600 bin üniversite öğrencisinin katkılarıyla. Şimdi bu üniversitelerde işadamı olmak isteyen gençlere "Nasıl yaptık nasıl başardık nasıl olduk" diye konferanslar veriyorum. Açıkçası bu beni mutlu ediyor. Fakat ben beş yaşındayken dedemin elinden tutup inşaatları gezerdim. İnşaatların içinde büyüdüm. Bundan dolayı da şirketi kurdum fakat her zaman şunu söylüyorum "evet bizim şirketimiz bugün onuncu yılına doğru gidiyor ama hiçbir zaman aslında on yıllık bir mazisi yok tam tersine çok uzun yıllar geçmişe dönük bir mazisi, geleneği, tarzı olan bir şirketiz."
Bu yüzden dedeme kadar dayanıyor bu işin ucu. Hep konuşmalarda "Bu bir aile şirketi mi?" diye sorana, "evet çünkü Göğüş Gayrımenkul bir aile" diyorum. Tüm çalışanlarımızla, işçilerimiz ve müdürlerimizle biz bir aileyiz ve bir aile şirketiyiz.
8O MİLYON LİRALIK PORTFÖY
Bugüne kadar yapılan işin hacmi konusunda rakamlar bilgi verebilir misiniz ?
- Şu anda yaklaşık 80 milyon liralık bir inşaat portföyü yönetiyoruz. Bunun daha ileri noktalara gideceği bir sistem içindeyiz. Yapmak istediğimiz çok iş var. Ama geldiğimiz nokta aslında tam da hayal ettiğimiz gibi. Şehir merkezinde istediğimiz tarzda ve talep doğrultusunda hem yabancı yatırımcıların hem de Türk yatırımcıların talepleri doğrultusunda ürettiğimiz konutlar markalı bir zincir proje. Bundan çok memnunuz. Bu yüzden arz ve talebi çok iyi oluşturuyor şirketimiz. Satışlarımız bu konuda çok iyi gidiyor. Şehir merkezinin sağladığı rant ve prim potansiyeli diğer bölgelere göre yüksek. Çünkü burada çok büyük bir talep var, turizm talebi var bu bölgede, yatırımcı talebi var, uluslararası tüm zincirler, otel zincirleri veya tüm markalar buna tekstilden otelden tutun restoran zincirlerine kadar hepsi şehir merkezini tercih ediyor. Biz de bu yüzden bu bölgelerde inşaatlar yapıyoruz.
"FİZİBİLİTELER BEŞİKTAŞ VE BEYOĞLU DİYOR"
Peki şu ana kadar nerelere odaklandınız?
- Beşiktaş ve Beyoğlu bölgesine... Bu bölgede çok yatırımımız var. Bu bizim diğer bölgelerle ilgilenmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Fakat bu bölgenin çok ayrı dinamikleri var. Biz bu dinamikleri hep değerlendirdik ve tüm fizibilite çalışmalarımız sonucunda özellikle bu bölgelerde iyi bir talebin olduğunu gördük.
İstanbul dışında ne tür yatırımlarınız var?
- Ankara'da vadide TBMM'ye beş dakika mesafede rezidans yaptık ve açtık. Satışları çok iyi gidiyor. Yüzde 70'lik kısmı satıldı, yüzde 30'luk kısmını ise özelikle satmıyoruz. Kiralama yapıyoruz orada. Biz yaptığımız bir rezidansın tamamını da satalım diye uğraşmıyoruz. Talebi bir yerde kesiyoruz ve yeni projelerimize yönlendiriyoruz müşterilerimizi. Kiralamalar yaptığımız için bizim için mülk her zaman değerli. "Aldığımız yeri satmak istiyoruz" diyen müşterilerimizin müşterisi de biz oluyoruz. Yaptığımız yerin çok arkasındayız.
İSTANBUL CAN DAMAR
Anadolu'ya açılmak gibi bir düşünceniz var mı?
- Çok proje geliyor. Zaman zaman değerlendiriyoruz. Anadolu'da AVM-Konut projesi fizibilitelerimiz devam ediyor. Ama İstanbul'da yapacak çok işimiz var. İstanbul'dan başımızı kaldıramıyoruz. Buradaki talepleri karşılamak, işleri düzgün yapmak bizim için çok önemli, buradan çok da ayrılmak istemiyoruz.
Sektörü nasıl görüyorsunuz? İnşaat sektörüne "bir balon" diyenler de var...
- Açıkçası 5 yıl önce de aynı laflar vardı. "Önümüzdeki 3 yıl her şey kötüye gidecek" gibi kehanetlerde bulundu insanlar. Öyle olmadığını gördük. Tabii burada uluslararası fonların da etkileri var. Zaman zaman bunun etkisiyle bir takım laflar ortaya atılabiliyor. Bunlara inanmamak lazım. Önemli olan arz talep dengesi. Bizim yaptığımız projeler de arz talep dengesi. Ve kiralamalar önemli. Çünkü bizim yaptığımız projelerde kiralamalar neredeyse yüzde 90-95 yabancılara yapılıyor. Yılın her döneminde ciddi kiralama talebi alıyoruz. Yedi tane uluslararası firmayla kiralama konusunda ortaklıklarımız var. Bu açıkçası proje ile alakalı. Yani bir balon yok, bir balondan söz etmek zor. Ama projenizde yanlış işler yaparsanız batıp balon sanabilirsiniz. Bugün inşaat sektörünün önü açık. Ülkenin lokomotifi konumunda.
Yabancılara satışın önünün açılması da çok büyük etken . Bu ihracat yapmaktır. Dışarıdan bir sermaye, nakit girdisi sağlıyorsunuz ülkeye. Buradan bir daire satıyorsunuz, bu yine bu ülkenin malı.
"SİYASİ İSTİKRAR EKONOMİK İSTİKRAR EL ELE"
Sektör göstergeleri olumlu mu?
- Biz ekonomik verilerin siyasi istikrarla birlikte gittiğini her zaman söylüyoruz. Çünkü siyasi istikrar ve ekonomik istikrar el ele birlikte yürür. Şu anda ülkemizde bunun korunduğunu görmek her sektör açısından çok iyi. İnşaat sektörü için de bu böyle. O yüzden bunun arkasındayız. Bu böyle devam ettikçe de her zaman sektörün önü açık. Ama tabii dediğim gibi projesine göre... Çok iyi proje hazırlıyorlar ama talebi iyi planlanmamış oluyor. Konut yatırımcısının bunları değerlendirmesi gerekir. Bence zaten artık Türk halkı da nereye yatırım yapacağını iyi biliyor, öğrendi.
"1+1'LERE TALEP ÇOK FAZLA"
En iyi satış yaptığınız konut tipleri neler peki?
- Biz 1+1'lere olan talebin çok yüksek olduğunu görüyoruz. O yüzden projelerimizde 1+1 üretimine ağırlık veriyoruz. "Trend" yüzde 80 itibariyle 1+1 konut üretimi üzerine kurulu. Böyle bir zincir kurduk, Trend markasını yarattık. Burada talebin 1+1 olmasının diğer etkeni de yatırıma yönelik olması ve yabancıların da ülke içerisinde yer alması.
Sosyolojik olarak ise gençler eskiden belli bir yaşa kadar aile yanında dururlardı. Artık böyle değil, 1+1 imkanlarını onlar da değerlendiriyor.
Ve bir de uluslararası şirketler faktörü var. Çokuluslu birçok marka İstanbul'da konumlandı ve burada açtıkları ülke temsilciliklerine yabancı personel yolluyorlar. Onlar da otel yerine kendi evlerine çıkmak istiyorlar. Hem daha rahat hem daha fiyat avantajlı...
Tüm bu sebepler yüzünden 1+1'lerden çok memnunuz ve yapmaya devam edeceğiz.
Satışlar ne durumda?
- Satışlarımız çok iyi gidiyor. "Trend" markası olarak bunun üzerine çok workshoplar, algı yönetimi çalışmaları yaptık. Tüm fizibilitelerimiz sonucunda şehir merkezinde konumlanan bir zincir projeyi hedefledik ve bu hayalimizi gerçekleştirdik. Arkası gelmeye devam edecek çünkü beğeniliyor ve tutuldu. "Trend" iyi bir marka.
KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇOK ÖNEMLİ
Kentsel dönüşüm ile ilgili değerlendirmeniz nasıl?
- Kentsel dönüşüm ülkemiz için çok önemli. Yalnız projelerimizde kentsel dönüşüm deyince yanlış anlaşılma olabiliyor. Çünkü kentsel dönüşüm halk, devlet ve özel sektörün olduğu üç ayaklı bir yapılanmadır. Hak sahiplerini ikna edeceksiniz, hak sahiplerinin koşullarına göre devlet burada öncülük edecek, sonra özel sektörle birlikte konutlar yenilenecek.
Fakat kentsel dönüşümün şöyle bir tarafı da var: Siz de sahibi olduğunuz mülkü kentsel dönüşüm içerisine sokabilirsiniz. Bu sorunsuz. Hiçbir sorun olmadan 6305 sayılı Başbakanlık Kentsel Dönüşüm Kanunu'na göre mülkünüzü kentsel dönüşüm kapsamına alabilirsiniz. Biz açıkçası şehir merkezinde hiçbir arsa olmadığı için buradaki yapıları satın alıyoruz. Bunları yıkıyoruz, yıktıktan sonra yenilerini yapıyoruz. Tabii satın aldığımız yapıları kentsel dönüşüm kanununa göre yıkıyoruz. Bu işimizin çok kolay ve hızlı olmasına sebep oluyor. Çünkü kanuna göre burada birçok iş gerçekten çok hızlı.
Hükümet kentsel dönüşüme özellikle İstanbul'da çok büyük ağırlık verdi. Bununla ilgili yasalar çıkardı, çok rahatlattı, çok önünü açtı. İnşallah biz de bununla birlikte eski yapı stoğunu yıkıp bunların yerine yenilerini yapıp bir an evvel bu deprem probleminden İstanbul'u kurtarmaya katkı sağlıyoruz. Hepimize çok iş düşüyor. Biz eski yapı stoklarını yıkıyoruz, yerine yenilerini yapıyoruz, yeni rezidanslar yapıyoruz. Bunlar kesinlikle çevreye duyarlı, siluete saygılı, imar kanunlarının öngördüğü şekilde yapılıyor.
"VERGİ AVANTAJLARI VAR"
Burada bir de KDV avantajı oluyor sanırız?..
- Biliyorsunuz 1+1 konutlarda KDV artışı gerçekleşti. Biz çok değerli bölgelerde yapmamıza rağmen kentsel dönüşümden dolayı projelerimizde KDV'miz yüzde 1 oluyor. Bu bizim için çok önemli bir özellik. Burada birçok vergisel avantajları da oluyor bunun. O yüzden bizim müşterilerimize sunduğumuz önemli imkanlar var. Mutlaka yatırım yapmadan önce satış ofisimize gelip bizimle görüşsünler. Biz Beşiktaş Beyoğlu bölgesinde çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Bu bölgede çok yerler satın aldık. Tamamen kendi mülkleri üzerine inşaat yapan bir şirketiz.
"YURTDIŞINA OFİS AÇACAĞIZ"
Yabancıların mülk edinmesi kanunu sektöre nasıl bir etki yarattı?
- Çok olumlu tabii ki. Fakat bizim Türk yatırımcılar da bazen yabancılara bırakmıyor. Onlar "geleyim buradan alayım" diyene kadar, satışa çıkardığımız an Türk yatırımcılar talepta bulunuyor ve alımı yapıyor. O nedenle yurtdışına Berlin'e ve Dubai'ye iki tane satış ofisi açacağız. Şimdi onların hazırlıklarını yapıyoruz. Takriben yılbaşıyla birlikte. Şu anda iletişim ofislerimiz var ama talep yoğunlaştıkça bu iki ülkede kendi satış ofislerimizi de açma kararı aldık. Hem İstanbul'un tanıtımı konusunda hem ülkeye yabancı sermaye girmesi konusunda açacağımız iki ofisin de çok faydalı ve hayırlı olacağını düşünüyoruz.
Sabah