15 / 11 / 2024

Kooperatifçilik ilkeleri nelerdir?

Kooperatifçilik ilkeleri nelerdir?

Uluslararası Kooperatifler Birliğinin 23 Eylül 1995 tarihinde İngiltere’nin Manchester kentinde yapılan toplantı sonucu belirlenen kooperatifçilik ilkeleri nelerdir? Günümüzde hala uygulanan yedi ilke için haberimizi inceleyebilirsiniz...




Kooperatifçilik ilkeleri nelerdir?

Kooperatifçilik, ekonomik ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara deniyor. Kooperatifçilik bazı ilkelere dayanıyor.


Kooperatifçilik ilkeleri ilk olarak 1937 yılında Uluslararası Kooperatifler Birliği (International Cooperative Alliance-ICA) tarafından mutlak ve ikinci derece ilkeler olarak saptanıyor. Ve birlik tarafından mutlak ilkeler zorunlu hale getiriliyor.


Uluslararası Kooperatifler Birliğinin 23 Eylül 1995 tarihinde İngiltere’nin Manchester kentinde toplanan 31. Uluslararası Kooperatifler Birliği Kongresi’nde onaylanan ve günümüzde uygulanan 7 ilke şu şekilde sıralanıyor.


- Gönüllü ve serbest giriş

- Ortağın demokratik yönetimi

- Ortağın ekonomik katılımı

- Özerklik ve bağımsızlık

- Eğitim, öğretim ve bilgilendirme

- Kooperatifler arası işbirliği

- Toplumsal sorumluluk


1. Gönüllü ve Serbest Giriş: Kooperatiflere gerçek ve tüzel kişiler ortak olarak, kendi hür iradeleriyle girebilirler. Ortak alımlarında cinsiyet, dil, din, ırk, siyaset ve sosyal ayrımlar yapılamaz. Gönüllü ve serbest giriş ilkesi her isteyenin her istediği kooperatife üye olabileceği anlamına da gelmez. Kooperatifler tabi oldukları yasaları dikkate alarak kooperatifin amacı, çalışma konusu, ortaklık sıfatını kazandıran ya da kaybettiren durum ve koşullar vb. hükümleri kuruluş aşamasında bir ana sözleşme hazırlayarak belirtir.


2. Ortağın Demokratik Yönetimi: Kooperatiflerde her ortak eşit oy hakkına sahiptir. Kooperatifte yönetim organları ortaklar arasında yapılan oylama ile seçilir. Kooperatif ortakları seçilmiş yöneticileri eleştirebilir, hatta onları değiştirebilir. Gerek ortakların yönetim ve denetim kurullarını seçmesi, gerekse onları eleştirmesi hatta değiştirme yetkisinin olması kooperatiflerin demokratik yönetiminin bir sonucudur.


3. Ortağın Ekonomik Katılımı: Kooperatiflerin yıl sonunda elde ettikleri faaliyet sonucunda elde edilen gelir veya gider fazlasına ortaklar eşit şekilde katılır.


3.1. Gelir fazlasından yedek akçe ayrılması: Ortaya çıkan gelir fazlası kanun ve ana sözleşmede belirlenen yedek akçe, sermayeye faiz, üst birlik payları ve varsa fonlar ayrıldıktan sonra kalan risturn (ortakların kooperatiften yaptıkları alışveriş oranlarına göre gelir fazlasından pay alması) olarak dağıtılır.


3.2. İşletme ortaklarının sermayelerine faiz verilmesi: Kooperatifler Kanunu’nun 38. maddesine göre gelir-gider farkının en az %50’si ortaklara dağıtıldıktan sonra, ortakların sermaye paylarına genel kurul kararı ile devlet tahvillerine verilen en yüksek faiz haddini geçmemek üzere faiz ödenebileceği ana sözleşme ile hükme bağlanabilir.


3.3. Özel fon ayrılması: Ana sözleşmede yer verilmek suretiyle gerek kooperatifin memurları ile işçileri, gerekse kooperatifin ortakları için yardım kuruluşları oluşturmak ve bunları işletmek amacı ile yardım fonları kurulabilir.


3.4. Ortaklara “Risturn” dağıtılması: Faaliyetin olumlu sonucuna risturn denir. Ortakların risturn payları ana sözleşmedeki hükümlere göre ve ortakların kooperatiften yaptıkları alışveriş tutarları dikkate alınarak dağıtılır. Ana sözleşmede risturn dağıtılmasina ilişkin hüküm yoksa bu farklar, kooperatifin gelişmesine yarayacak işlerde kullanılmak üzere özel bir fonda toplanır.


4. Özerklik ve Bağımsızlık: Kooperatifler kendine özgü bir yasası (1163 Nu.lu Kooperatifler Kanunu) olması itibariyle özerk kuruluşlardır. Bazı durumlarda Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Vergi Usul Kanunu (VUK)’nun bazı hükümleri uygulansa da kooperatiflerin kuruluşlarından dağılmalarına kadar tüm işlemler Kooperatifler Kanunu’nda belirtilmiştir; bu da kooperatiflere özerklik kazandırmaktadır. Kooperatiflerin yönetim ve denetimlerinin ana sözleşmelerinde belirlenen hükümler dahilinde karşılıklı yardım ve dayanışma içerisinde yürütülmesi bağımsız bir kuruluş olduğunun göstergesidir.


5. Eğitim Öğretim ve Bilgilendirme: Kooperatiflerin başarıya ulaşması için kooperatifi yönetenlerin, ortaklarının ve halkın kooperatifçilik hakkında bilgili olmaları gerekir. Oy kullanacak, kooperatif yöneticilerini seçecek, yeri geldiğinde eleştirecek, hatta değiştirecek ve fikir verecek olan ortakların tüm bunları yerine getirebilmeleri için kooperatifçilik hakkında yeterli bilgi ve beceriye sahip olmaları gerekir. Kooperatiflerin yönetim organlarının, yükümlükülerinin ve görevlerinin neler olduğu bilindiği sürece fayda sağlanabilir. Bu nedenle ortakların ve halkın kooperatifçilik hakkında bilgilendirilmesi ekonomiye büyük katkı sağlayacaktır.


6. Kooperatifler Arası İş Birliği: Kooperatifler kendi aralarında yardımlaşmak amacıyla örgütlenebilirler. Ülkemizdeki kooperatifler Türkeyi Kooperatifler Birliği Merkezi çatısı altında toplanmıştır. Aynı konu üzerinde çalışan kooperatifler kendi aralarında kooperatifler birliğini oluşturabilirler. Bu sayede kooperatifler, ortaklarına daha fazla ve daha etkili hizmet sağlayacak aynı zamanda da ulusal ve uluslararası düzeyde kooperatifçilik hareketinin güçlenmesine katkıda bulunacaklardır. Kooperatifler, iş birliği yaparak ulusal düzeyde büyük aracı, tefeci, sanayici ve holdinglerle; uluslararası düzeyde ise çok uluslu şirketlerle rekabet edebilir.


7. Toplumsal Sorumluluk: Kooperatifler, ortaklarının gereksinimlerini ön planda tutarken diğer yandan da içinde bulundukları toplumun çıkarlarını gözetmelidir. Ayrıca kooperatifler, çevrenin korunması için de gereken önlemleri almakla sorumludur. Bu ilkenin bir gereği olarak kooperatifler, toplumların ekonomik, sosyal ve kültürel yönden kalkınmalarını sağlamak ve korumak için de çalışmalıdırlar.






Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com



Geri Dön