Sektörel

Mimar olamayacak mimarlar aramızda!

Terlemeden, yorulmadan, öğrenmeden, çizmeden, düşünmeden, algılamadan sadece okula gidip gelinerek nasıl mimar olunur?

Yenisöz Gazetesi köşe yazarlarından Mimar Serkan Akın, bugün köşesinde mimarlar hakkında yazdığı yazısına yer verdi. İşte yazının detayları...

 

 

Mimari Proje eğitim süreci; performans, tasarım ve teslim olarak üçe ayrılabilir. Üçü de birbirinden ayrılmaz parçalardır. İlk ikisine riayet etmeyen öğrencinin üçüncü evrede başarılı olması çok zordur.


Diploma projesine kadar mimari proje eğitimi almış öğrencilerden; araştırma, ödev yapma, malzeme ve materyal kullanımı, eğitim aldığı şehri ve o şehre ait önemli yapıları tanıma, temel çizim teknikleri, mesleki eğitime ait kitap okuma, mimari şehir ve medeniyet konularında seminerlere katılma, maket yapımı, proje gösterim teknikleri, konusuna ait senaryo oluşturma, projesini sunma ve anlatma, kendini ve projesini ifade etme gibi birçok konuda makul ve yeterli bir seviyeye gelmiş olmaları beklenir.


Ayrıca mimarlık mesleği, bir unvan ve sonucunda yetkinlik içeren bir meslek olduğu için kamu yararı ve güvenliği açısından mimarlık eğitimi ve öğrencilerinin; tıp, pilotluk veya hukuk eğitimi gibi sıkı bir eğitim sürecinden geçmeleri beklenir.


Yeni mezun bir pilota; ne olacak canım birkaç kez uçağı düşürür sonra yavaş yavaş öğrenir diyemezsiniz. Ya da yanlış ameliyat yapan bir doktorun nasıl bir kayıp oluşturduğunu düşünün. Aynı şekilde bir hâkimin yeterli olmayan eğitiminden dolayı yanlış bir karar verdiğinde toplumda oluşacak infiali hayal edin.


Daha ilköğretim yıllarından itibaren çoktan seçmeli eğitim sisteminin elemesi sonucu mimarlık fakültesinde eğitim alan gençlerin, algı, ilgi, yetenek, gereği gibi çalışma, temel bir kültüre sahip olma konularında nasıl bir eksikle bugünlere geldiği de ortadadır.


Bununla birlikte öğrencilerin konjonktürel olarak dijital dünyaya daha yatkın oldukları, dolayısıyla mimarlık eğitimini dijital ortamda autocad, sketch up, 3d max ve benzeri programlarda sürdürmek istemeleri temel bir sorunu gündeme getirmektedir.


Hem mesleğin olmazsa olmazı konumundaki temel çizim teknikleri ve proje üretim yöntemi ile cetvel, kalem, eskiz kâğıdı, maket ve böylelikle teknolojiden arındırılmış temel mesleki tavrı hiç öğrenmeden, az bildikleri, hatta piyasa standartlarına göre hiç bilmedikleri yarım yamalak bilgisayar ve program bilgileri ile meslek öğrenmeye ve tasarım yapmaya çalışmaları çok büyük bir handikaptır.


Aslında öğrencilerin az çalışmaları ve tembelliklerine kılıf yaptıkları bilgisayarda tasarım; kolay kopyalama ya da kolay çizme işi sağladığı için en başta nasıl olsa “bilgisayarda kolay bitiririm sonra da geçerim” mantığını her öğrenciye birebir yaşatmasından dolayı hocaların en başta bu konudaki tecrübelerini ve söylediklerini hiçbir şekilde dikkate almadıkları da ortadadır.


Örneğin bilgisayar programını yeterince bilmezlerse projenin ilerlemeyeceği, plottercıların proje çıkışlarını hatalı aldıkları, programlardaki layer(katman) hataları yüzünden projelerinin düzgün görünmeyeceği, esas olanın kâğıt üzerindeki çizim olduğu, maketle çalışmaları gerektiği, maketin bir süreç olduğu, sonuç olmadığı, yüzey modellemesi yapan sketch up programının düşünce sistemlerini bozacağı ve hatalı geliştireceği, çalışılan dijital ekranın ölçek belirtmediği için projede ilerleyemeyecekleri, tasarım yaptıkları arazilerine çok fazla gitmeleri gerektiği, örnek bina görmeleri ve çok fazla kitap karıştırmaları gerektiği defalarca anlatıldığı halde genel olarak öğrencilerin eğitim süreçleri boyunca;


Yeterince çalışmadıkları


Derse ilgilerinin ve devamlarının az olduğu


Derse yeterince çizim ve materyal getirmedikleri


Süreç boyunca maketle çalışmadıkları


Bilgisayarda çalıştıkları çizimlerin çıkışını plottercıda alıp hiç kontrol etmeden direkt derse geldikleri, dolayısıyla atılan tashihe her seferinde” hocam plottercide öyle olmuş” bahanesiyle cevap verdikleri


Kendilerine verilen ufak ara ödevleri yapmadıkları


Örnek bina gezmeleri hususunda tüm söylemlere rağmen yeterince gezmedikleri


Literatür araştırması hiç yapmadıkları


Örnek projeler nasıl yapılmış, paftalar halinde ve hangi teknikle teslim yapılmış yeterince örnek bakmadıkları


Projede ilerleyemedikleri için hiç görünüş çalışılmadığı


Kesitlerin planlar gibi tasarımın bir parçası olduğu ifade edilmesine rağmen yeterince kesit çalışması yapmadıkları ortadadır.


Bununla birlikte mimari proje dersinde bütünleme olmaması gerektiği halde ülkemizde bazı üniversitelerde bu uygulama vardır.


Esas olan vaktinde bitirmektir.


Ayrıca her öğrencinin her hocadan proje dersi almasının daha uygun olduğu mimarlık eğitiminde öğrenciler hoca seçmektedirler.


Bu şekilde öğrencilerin istediği ve nispeten daha bol not veren, öğrenciyi daha az yoran hocayı seçtiği, daha zor hoca olduğu ya da düşük not verdiği düşünülen hocaların tercih dışı kaldığı bir sistemle hocaların öğrenciler karşısında edilgen bir duruma düştüğü ortadadır.


Bu durumda öğrenciler tarafından daha çok tercih edilen hoca olmak için bol not veren ve proje tashihini öğrenciye direkt bunu çiz getir diye söyleyen veya e posta gönderen hocalar olmaktadır.


Bir de bu kadar kolaycılığa rağmen derslerinden kalan öğrencilerin notlarına itiraz ettiği bir eğitim modelimiz vardır.


Terlemeden, yorulmadan, öğrenmeden, çizmeden, düşünmeden, algılamadan sadece okula gidip gelinerek nasıl mimar olunur ki.


Siz şimdi düşünün ülkemizde bu şekilde mimarlık eğitimi almış ve mezun olup ortalıkta mimarım diye dolaşan kaç kişi vardır ve nasıl bir mimarlık icra etmektedirler.