Ülkenin yüzde 93'ü köyleri terk edip kentlere göçüyor!
Mimar Serkan Akın, "Çocuklarımıza köy düzenini en ince ayrıntısına kadar öğretmeli ve yaşatmalıyız bir şekilde..." dedi.
Yenisöz Gazetesi yazarlarından Serkan Akın bugün köşesinde "Köyde hayat var" başlıklı yazısını yayınladı. İşte yazının detayları....
Hatırlıyorum çocukluğumda beni köye götürmedikleri için ağladığımı
Köyde yaşadığım anların beni büyüklerimin anlattığı masallara götürdüğünü
Çok bakımlı olmayan ama içinde huzur duyduğum köy evlerini
Pınardan kovalarla su taşıdığımızı
Gıcırdayan kağnı arabalarının tekerleklerini
Elimize geçen en ufak bir objenin nasıl bir oyuncağa dönüştüğünü
Bizim evin köpeklerinin diğer evlerin köpeklerinden daha iri ve güçlü olduğunu
Kedilerin yer sofrasının altındaki bezin arasından patileri ile nasıl yiyecek çaldığını
Koyunların sabah ağıldan çıkarken ve akşam geri döndüklerinde nasıl melediklerini
Anaç koyunun boynundaki çanın sesi hâlâ kulaklarımda
Harmanda birkaç kez buğday dövdüğümüzü hatırlıyorum
Şimdi müzelerde gördüğümüz düvenlerin üstünde
Öküzlerin çektiği düvenin altında buğdayın nasıl çıtır çıtır ezildiğini
Ayçiçeklerinin sapsarı tarlalarında dolaştığımı
En büyük ayçiçeğini bulmaya çalıştığımı
Gittiğimiz tarlaya evin köpeğinin bizden önce vardığını
Hangi tarlaya gideceğimizi nasıl bildiğini hep düşünmüşümdür
Bahçedeki taş fırında köy ekmeğinin nasıl piştiğini
Pişen ekmeğin kokusunu alarak beklediğimi
Elimi yakarak o ekmeği nasıl katıksız yediğimi
Temiz tahtalar üzerinde erik pestili yapıldığını
Dibek taşında tokmakla buğday dövüldüğünü biliyorum
Tahta evin cumbasındaki geyik boynuzunu hatırlıyorum
Altı tuğla üstü ahşap köy evini
Doğduğum köy evi
Hâlâ sapasağlam ayakta ve dimdik duruyor
Üst kata çıkan merpenin önündeki kapı ne kadar büyüktü o zamanlarda benim için
Tahta tekerlekli arabalar yapardık çatal saplı
Rampa aşağı gider peşinden arabayı sırtlayıp yukarı çıkardık yeniden
Hep öten bir kaval yapmaya çalışırdım
Bir türlü becerememiştim ama ötenini
Sapana kuş lastik derlerdi bizim orada
Çatal bir daldan siyah lastikle ya da serum lastiğiyle
O meşini bir yerlerden buldu mu çok mutlu olurdum
Misketlerle çok oynamadım ama bilirim
Alman misketleri vardı diğerlerinden büyük
Çakı ile toprakta çizgi oyunu oynardık
Düz ve eğri çizgili oynanırdı
Yay ve ok yapmak çok sevdiğim şeydi
Uzağa gitmesi için çok şey denerdim
Çelik çomak oynardık çok fazla
Yerdeki çeliği elinizdeki çomakla havaya kaldırmak maharet ister
Sonra vurdumu çeliğe olanca gücünüzle
En uzağa atarsınız, sonra sayarsınız
Uçurtmamızı kendimiz yapardık
Şeytan uçurtması ve büyük uçurtma
Altıgen büyük uçurtmanın dengelemesi zordur
Tavuklar daha çok yumurtlasın diye geceleri lamba yakmaya başlamışlardı kümeslerde
Bir de besi tavukları vardı beyaz şişman ve yürüyemeyen
Hiç anlamamıştım o zaman tavuklar niye daha fazla yumurtlasınlar ya da daha fazla etli olsunlar
Dedem derdi ki “bu ağaçlara iyi bakın, biz ölünce bu ağaçları gözünüz gibi koruyun”
Aşı yaptığını hatırlıyorum, kalem ve göz aşısı
Ben de yapmıştım birkaç kez
Sakın farklı ağaçları birbirine aşılamayın derdi
Biliyormuş demekki bu günlerin geleceğini
Ekinin ve neslin heba olacağını
Köylerin boşalacağını
Ağaçlara bakacak kimsenin kalmayacağını
Köylerde bırakın ekmeği, yoğurt dahi yapılmayacağını
Tarlaların ekilip dikilmeyeceğini
Ahırda hayvan bakılmayacağını
Köylerde market olacağını
Düşünün, köy ve market nasıl bir çarpıklık
Evlerin köylerde bile betondan yapılacağını
Köylünün kredi ve faiz sarmalında boğuşacağını bilemezdi herhalde
Düşünsenize;
İnekler süt verirken
Tavuklar yumurtlarken
Tarlalar ekin verirken
Buğdaylar başak
Dallar meyve verirken
Hatta şimdi tohumlar sözde daha verimliyken
Traktörler daha çok iş görürken
Gübreler daha verimli
Ziraat sözde daha bilinçliyken
Nasıl oluyor da bu ülkenin %93 ü köyleri terk edip kentlere göçer
Kalan %7 de banka borçları altında boğuşur
Köye dönüş için yine ve yeniden kredili, ipotekli, koyunlu projeler üretilir ama işe yaramaz
Kentte hiçbir şey olmadığını kalan köylüye nasıl anlatırız
Köylülüğü yeniden nasıl canlandırırız
Boşalan Anadolu'yu yeniden nasıl doldurur ve ihya ederiz
Küreselci şeytaniler projelerini tamamlayabilirlerse geri dönecek köyümüz dahi olmayacak
Domatesi ya da biberi yetiştirecek güneş dahi bırakmayacaklar dünya düzeninde
Çocuklarımıza köy düzenini en ince ayrıntısına kadar öğretmeli ve yaşatmalıyız bir şekilde
İnsanlık bu bilgiyi ve geleneği kesinlikle unutmamalıdır.