05 / 05 / 2024

Münir Özkök: Bodrum’a 100 milyon dolarlık üç proje geliyor!

Münir Özkök: Bodrum’a 100 milyon dolarlık üç proje geliyor!

Münir Özkök,büyük projeleriyle adından söz ettiriyor. Özkök, mevcut projelerinin yanı sıra şimdi de İstanbul ve Bodrum’da 300 milyon liralık otel, rezidans ve ofis projelerine imza atmaya hazırlanıyor.



Altın üretimi ve ihracatıyla uğraşan Münir Özkök, hobi olsun diye girdiği inşaat işinde bugün büyük projeleriyle adından söz ettiriyor. Özkök, mevcut projelerinin yanı sıra şimdi de İstanbul ve Bodrum’da 300 milyon liralık otel, rezidans ve ofis projelerine imza atmaya hazırlanıyor.

Münir Özkök... Kuyumculuk piyasası onu üreterek yurt dışına sattığı özel tasarım altınlardan tanıyor. O, ticareti çocuk yaşlarda piyasanın kalbi Kapalıçarşı ve Mahmutpaşa’da babasından öğrendi. Abisiyle beraber kendi işini kurdu ve özellikle dış ticarette söz sahibi bir başarıya ulaştı. Yurt dışı gezilerinde gördüğü büyük binalar onu o kadar etkiliyordu ki, bir gün sırf hobi olsun diye bir inşaat şirketi kurdu. Kriz döneminde yaptığı binalar o kadar çabuk satıldı ki; o bu işe devam etti. İşi büyüttü, kuyumculuk faaliyetlerini yeğenlerine bıraktı. Şu anda mevcut projelerini yürüten Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök, İstanbul ve Bodrum’da hayata geçireceği toplam 300 milyon liralık projelere imza atmak üzere kolları sıvadı. Özkök’le hikayesini, yatırım planlarını ve sektörü konuştuk.

- Kuyumculuk sektöründe ağırlıklı olarak yurt dışına üretim yapan bir firmanız var. Bu işe giriş hikayenizi anlatır mısınız?

Kuyumculuk aile mesleği bizde. Babam, Mahmutpaşa’da manifaturacalık da yapıyordu. Kapalıçarşı’yı, ticareti o zaman tanıdım. Abimle ne iş yaparız diye bakarken kuyumculuk yapmaya karar verdik. O başladı, ben de onun yanında devam ettim. 1983 yılında 5 makine alarak işe başladık, zaman içinde büyüdük. Daha sonra Çembelitaş’a taşındık, fabrikalaştık. 1992 yılına geldiğimizde fabrikamızı Güneşli’ye taşıdık. İşimiz, ağırlıklı olarak altın zincir üretimi.

- Hangi ülkelere satıyorsunuz?

Ağırlıklı olarak ABD’ye satıyoruz. Geri kalanı da Rusya’ya gidiyor. Ancak az miktarda Avrupa’ya da ihracat yapıyoruz. Perakende mağazalarımız yok bizim, toptan ağırlıklı çalışıyoruz. Dolayısıyla tüketici bizi pek tanımaz ama piyasa tarafından iyi biliniriz. Malın yüzde 60’ı ihracata gidiyor.

- Büyük çapta inşaat projeleri yapıyorsunuz. Kuyumculukla uğraşırken bambaşka bir sektörde olmak nereden çıktı?

Yurt dışı gezilerinde çok güzel büyük yapılar görürdüm, kendi kendime ‘neden biz böyle binalar yapmıyoruz’ diye aklımdan geçirirdim. Ne yapabilirim diye düşünürken bir inşaat yüksek mühendisi arkadaşımla inşaat şirketi kurmaya karar verdik. İşe hobi diye başladık. Güneşli’de bir arsa bulduk, 18 dönümlük bir alandı. Güneşli Konutları’nı yaptık oraya, bu ilk tecrübemiz oldu. 1999 yılıydı... Kriz vardı, biz projenin içine kapalı yüzme havuzu, spor alanları yaptık. Hatta o kadar çok eleştiri aldık ki, ‘tutmaz orada öyle proje’ dediler. Ama biz hepsini sattık.

- Sonra diğer projeler geldi tabii...

Güneşli, çok hızlı değişen ve geliyen bir bölge. Bu kez Basın Ekspres Yolu’nda bir proje yaptık. G Plus; cadde üzerinde dikkat çeken bir proje oldu. 32 dönümlük arazide üç kule var. Birinci kuleyi hemen sattık, yaşam başladı orada. İkinci kule için de Divan’la anlaştık. Orası üzeri rezidans, altı otel şeklinde projelendirildi. En alta da ‘kolaylık merkezi’ dediğimiz, daire sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak dükkanlar yaptık. Bu iş o kadar vakit almaya başladı ki; kendi işimi kuyumculuğu devretme kararı aldım. Şimdi tek işim inşaat.

- Asıl işinizi bir çırpıda bıraktığınıza göre inşaat işini sevdiniz...

Arazi geliştirme işini çok sevdim. Kolyeyi yapıyorsun, müşterinin boynunda birkaç kez görüyorsun. Ama bir proje yaptığında kalıcı eser yaratıyorsun. Ben bunu çok sevdim.

- Atatürk Havalimanı’nın kaldırılması konuşuluyor...

Keşke kaldırılsa. Havalimanı kalkarsa, yeri büyük bir şehir parkı olabilir. Şehrin ortasında böyle nefes alacak yerlerin olması gerekiyor.

- İnşaatta büyüyeceksiniz, yeni projeler neler?

Basın Ekspres’te ikinci kule projemiz var. Tasarım ve projelendirme aşamasında yabancı bir firmayla çalışacağız. İki kulesi olan bir proje. 100 bin metrekarelik bir alanda olacak, 200 milyon dolarlık bir satış bekliyoruz. Aşağıda ticari ofisler, yukarıda 600 konut yer alacak. Bu kulelerden birinin Ortadoğulu bir yatırımcıya satışı sözkonusu. O yatırımın bize maliyeti 170 milyon dolar olacak. Burası lokasyon olarak çok iyi bir nokta. O nedenle yine aynı bölgede ama bu kez TEM’le kesiştiği noktada bir otel yapacağız, ilk kez Türk pazarına girecek bir markayla anlaştık. Projede bir rezidans, 140 odalı otel ve yine ticari alan olacak. Oradaki yatırımın büyüklüğü de 50-60 milyon doları bulacak. Toplam 250 milyon dolar civarı bir yatırım yolda. 2014’te bu projeleri hayata geçirmeyi planladık. Ayrıca Bayramoğlu çevresinde ciddi araziler var, marina yapılacak. Marmaray’ın bir ayağı orada. Bizim de orada hayata geçireceğimiz birkaç proje olacak.

- Grafiğiniz hep yukarı doğru büyüyor? Başarının sırrı ne?

Kuyumculuk mesleğini öğrendiğim usta bana “Herkes satarken sen al, herkes alırken sen sat” derdi. Ben hâlâ o sistemi uygularım. Hayatım boyunca insanların piyasadan kendini çektiği dönemlerde yatırım yaptım. İnsanlar bir işe hücum ederken ben geri durdum. İyi bir ekibim var, işleri yakından takip ediyorum. İşin başında olmak çok önemli.

- Kentsel dönüşüm için ne düşünüyorsunuz?

Ben bu işe ‘kentsel değil, düşsel dönüşüm’ diyorum. İstanbul için artık nitelikli, kullanışlı, zevkli yerler yapılmalı. Şehrin marka değerinin artması buna bağlı. Trafik zaten bir problem, altyapı önemli. Biz bir proje geliştirirken Belediye’ye gidiyoruz ve yollarını alt yapısını bile şekillendirecek alternatifler, öneriler sunuyoruz. Onlar da yardımcı oluyor. Sadece ‘binayı yap bırak’ bize göre değil. Binalardan önce yolları hallediyoruz biz. Örneğin Basın Ekspres Yolu’nda dere olan yer, yakın zamanda servis yolu olarak düzenlenecek.

Kentsel dönüşüm işinde herkes elini taşın altına koymalı, vatandaşa düşen de bilinçli olmak.

- İnsanlar ev alırken nelere dikkat etmeli peki?

Öncelikle garantör bankalarla çalışan projelerden daire almalılar. Onlar bir risk durumnda garenti veriyor. Bankaların kredi veriyor olması çok önemli değil. Tüketici hakkını bilmeli, sözleşmelerin noterden olması, ödemelerin doğru kanallardan yapılıp yapılmadığı önemli. Biz, ruhsat almadan satışa çıkmıyoruz mesela.

İflas eden inşaatı alarak 96 aileyi ev sahibi yaptı

“Ekibim Tuzla çevresinde arazi bakıyordu. Ben o bölgelere sıcak bakmıyordum. Bayramoğlu’nda yarısından fazlası bitmiş, ancak şirket sahibi iflas ettiği için yarım kalmış bir inşaat buldular. 350 dairelik bu projede 57 tane kat irtifakı tapulu kat maliki ve 39 tane de parasını ödemiş fakat tapusunu almamış kişiler olduğunu gördük. 4 yılı aşkın süredir mağdur olan toplam 96 aile ile tek tek görüşerek projeyi sahiplendiğimizi belirttik. Geliştirdiğimiz modelle ailelerin mağduriyetlerini gidererek evlerine kavuşmasını sağladık. Bu benim için tarifi olmayan bir mutluluk. Ekim ayında teslimatları yapacağız.”

Bodrum’a 100 milyon dolarlık üç proje geliyor

“Bodrum’da bir konut projemiz olacak. Hizmet verien konutlar olacak, klasik yazlık konseptinin dışına çıkacağız. Ona da 2014 yılında start vermeyi planlıyoruz. Önemli mimarı gruplarla çalışmalar yapıyoruz. Yalıkavak, Gündoğan ve Tuzla bölgesinde yatırımlarımız olacak. Tuzla’daki yatırım otel olacak. Konsept araştırması yapıyoruz. 100 milyon doların üzerinde bir yatırım olacak Bodrum’a.


Star

Geri Dön