Türkiye'deki 6.7 milyon konut riskli!
Türkiye'deki mevcut binaların yüzde 16'sı 1970'li, yüzde 22'si 1980'li, yüzde 24'ü 1990'lı senelerde ve yüzde 21'i 2000 yılı sonrasında yapıldı. Hasar görme olasılığı yüksek 6,7 milyon bağımsız bölümde dönüşüm gerekli.
Türkiye, Ağustos ayını hüzünlü bitirdi. Önce Ege ve Akdeniz'de yaşanan oramn yangınları, hem binlerce hektar ormanın yok olmasına hem de yangınla mücadele kahramanlarının şehit olmasına neden oldu. Sonrasında Karadeniz'den sel felaketi yaşandı.
Sözcü Gazetesi'nden Veli Toprak'ın haberine göre; bu iki olaydan sonra üçüncü felaket de bilim adamlarının uzun süredir uyarılarda bulunduğu deprem gerçeği. Meclis Deprem Araştırma Komisyonu çalışmalarını bitirdi ve kapsamlı bir raporu tamamladı.
“Ülkemizde her an önemli bir deprem olma ihtimali oldukça yüksektir” ifadeleri kullanılan raporda Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı deprem gerçeğine dikkat çekildi. Raporda öneriler arasında köylerde güvenli yapı stoku hayata geçirilmesi, kırsal gelişime hız kazandırılması, büyükşehirlerde göçe bağlı hızlı nüfus yükselişinin azaltılması için orta ölçekli şehirlerin cazibesinin artırılması talep edildi. DASK primlerinin binalardaki riskin büyüklüğüne göre tespit edilmesi, imar planlarının askı süreleri içerisinde ve elektronik ortamda takibinin gerçekleştirilmesi, belediyelerin yatırım bütçelerinin yüzde 10'u kadar bir payı kentsel dönüşüm için ayrılması, binalarını dönüştürmek isteyen yükseltilmesi tavsiye edildi.
6.7 milyon binanın hasar riski mevcut
87 BİN CAN GİTTİ
Rapordaki tespitlere göre; Türkiye'de 1900-2020'de kayıtlara geçen, can kaybına ya da hasara neden olan 250 büyük deprem yaşandı. 87 bin 811 kişi yaşamını yitirdi. AFAD verilerine göre 2020'de, bir önceki seneye göre yüzde 44 yükselişle 33 bin 821 deprem oldu. Ülkemizde her an önemli bir deprem meydana gelme ihtimali oldukça fazla.
6.7 MİLYON KONUT
Türkiye'deki mevcut binaların yüzde 16'sı 1970'li, yüzde 22'si 1980'li, yüzde 24'ü 1990'lı senelerde ve yüzde 21'i 2000 yılı sonrasında yapıldı. Hasar görebilirliği yüksek olan 2000'den önceki binalar, yapı stokunun yüzde 80'ini meydana getiriyor. Hasar görme olasılığı yüksek 6,7 milyon bağımsız bölümde dönüşüm gerekli. Türkiye'de 213 bin 533 riskli yapı bulunuyor ve bunların yüzde 87'sini teşkil eden 186 bin 275 binanın yıkımı yapıldı.
BİR MİLYON KONUT
TOKİ tarafından 1 milyon konut inşa edildi. Kentsel dönüşüm çerçevesinde 100 bin konutun teslimi yapıldı. 57 bin konutun inşası, 88 bin konutun projelendirme çalışması sürüyor. 1999'dan önce yapılan 1589 kamu yapısının 1201'inde güçlendirme yapıldı veya yeniden inşa edildi. İstanbul'da 1384 kamu binası depreme karşı güvenilir hale getirildi.
12.3 MİLYAR LİRA
Son 10 senede yapıların güçlendirilmesi ya da yeniden inşa edilmesi, afet ve acil durum ihtiyaçlarının giderilmesi ve zarar gören altyapıların iyileştirilmesi için 12,3 milyar Türk Lirası tutarında ödenek tahsis edildi. AFAD tarafından 2010'dan bu güne yıkılan ya da oturulamayacak derecede hasar gören binaların yeniden inşa edilmesi, güçlendirilmesi ve evini yapana yardım edilmesi gibi çalışmalar için 6,9 milyar Türk Lirası tutarında kaynak harcandı. Afet faaliyetlerine 3,2 milyar harcama yapıldı.
Kanal İstanbul yerine deprem
Meclis Deprem Araştırma Komisyon üyesi ve CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
"Ülkemizdeki yapı stoku hala depreme hazır değil. Bir milat olarak kabul ettiğimiz 1999 Kocaeli depreminden bu yana yıllar boşa geçti, verilen sözler yerine getirilmedi. Kanal İstanbul gibi acil olmayan ya da gereksiz yatırımlar durdurulmalı ve bu kaynaklar yapı güvenliği için kullanılmalı. Acil yıkılacak binalar hemen yıkılmalı ve vatandaşa bir maddi yük getirmeden tekrar inşa edilmeli. Yapı üretim süreçlerinde mühendislik ve mimarlık hizmetleri yetersiz. Yapı malzemeleri üretimi denetim dışı. Ülkemizdeki konutların yaklaşık yüzde 40'ı kaçak ya da ruhsatları yok."
Bir daha imar affı çıkmamalı
Komisyon üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç da konuyla ilgili konuştu ve şunları söyledi:
"17 Ağustos depreminin ardından, kayıp ve hasarları gidermek için bir defaya mahsus çıkartılan ancak kalıcı hale gelen ‘Deprem Vergisi' şeffaflıktan uzak biçimde harcanıyor. Vatandaşlarımızın verdiği vergiler amacına uygun bir şekilde kullanılmalı. Ülkemizdeki konutların yaklaşık yüzde 40'ı kaçak ya da ruhsatsızdır. Son 11 yılda çıkarılan 7 imar affı da AKP iktidarının kaçak yapılaşma ve deprem anında doğurabilecek zararlara ilişkin bakış açısını göstermektedir. Fay hattı ile heyelan, kaya düşmesi, çığ, su baskını gibi doğa kaynaklı afetlere uğramış veya uğrayabilecek alanlar üzerinde de yapı inşa edilmesine izin verilmemeli. Hızlı hareket etmeliyiz."