Türkiye’nin en büyük dönüşüm projesi Hatay'da!
Hatay Payas Belediye Başkanı Bekir Altan Payas’taki gelişimi, kentsel dönüşüm çalışmalarını ve turizm projelerini Posta Gazetesi muhabirine anlattı. İşte o röportaj...
Hatay Payas’ın genç Belediye Başkanı Bekir Altan başarılı icraatlarıyla ilçede çok seviliyor. Başarısının sırrını ve Payas’taki gelişimi Posta’ya anlattı.
Halkla iç içe olduğumuz için. Herkes bana 24 saat her şekilde ulaşabilir. Evimiz, makamımız, telefonlarımız sürekli halkımıza açık. Belediye başkanının mesai kavramı olmamalı. Sabah sekreterim bir kadının eşi tarafından çocuğuyla birlikte sokağa atıldığını söyledi. Bu kadının normal şartlarda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın İl Müdürlüğü teşkilatlarına gitmesi gerekir ama o nereye geliyor? Payas Belediyesi’ne. Çünkü her halükarda ‘başkanım bana sahip çıkar’ diye düşünüyor. Hiçbir belediyede hastanelerle alakalı personel yoktur. Bizde özel hastane ile çalışan personel var. Hastaları evlerinden alıp hastanelere götürüyor, yanında refakat edip doktoru ile görüşüyor. Bu personel hastaların yatırılması gerekiyorsa yatırıyor ve tedavilerini yaptırıyor, ardından da evine götürüyor. 18 senedir bunu Payas Belediyesi’nde uyguluyoruz. Yaşlılarımızın da evde bakım hizmetlerini yapıyoruz.
“ÖNCELİĞİMİZ KADIN VE ÇOCUKLAR”
Sosyal belediyecilikte de iddialısınız yani?
Elbette. Doğumda da ölümde de vatandaşın yanındayız. Yaşlıları, kadınları ve çocuklar önceliğimiz. Mesela Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi 1570’li yıllarda yapılmış, 12 yılda büyük bir restorasyon ile burayı herkesin ziyaret edebileceği bir yere çevirdik. Payas’ta okuyan tüm öğrenciler kesinlikle bir günlerini burada geçirmek mecburiyetinde. Öğrencilerimiz buradaki uygulama bahçemizde sebze meyve yetiştirir. Her çocuk gelir fidanını diker ve sahiplenir. Çocuklarımız ile başlayan, yaşlılarımıza kadar devam eden bir belediyecilik anlayışına sahibiz. Külliyede 50 iş yerimiz var tamamını kadınlar işletiyor. Payasdemir çekil sektörünün çok yoğun olduğu bir yer. Demir çelik ağır sanayi... Doğal olarak ağır sanayide de kadınlar çalışamıyor. Bize de 4 dönemdir en çok siyasi destek veren, en çok yanımızda kadınlar. Onlar bizim önümüzü açtığı için onlara karşı sorumluluğumuz vardı. Kadınlar için çok sayıda meslek edindirme kursları ile atölyeler açtık. Kadınlarımızı evlerinden çıkarmak için çabaladık. Ürettiklerini de pazarlayabilsinler istedik. Bunun uygulamasını da bu külliyede gerçekleştirdik.
Herkese dokunabiliyor musunuz?
18 yıl boyunca insanımızın istediği her yerde olduk. Okulların bütün ihtiyacını karşıladık. “Milli Eğitim Bakanlığı buraya sadece öğretmen göndersin, okul binası dahil her şeyi biz Payas Belediyesi olarak yaparız” dedik ve yaptık. Şehrimizde bulunan cemevi, cami gibi bütün ibadethanelerin ihtiyaçlarını karşıladık. Bir belediye kendi bütçesinden ibadethane yapmaz. Ama biz kendi bütçemizden ihaleye çıkarak 3 tane cami yaptırıyoruz. Bu Türkiye’de bir ilk.
Turizmde ne durumdasınız?
Payas bir sanayi kenti. Türkiye’nin ilk 500’üne giren 15 firma şehrimizde demir çelik sektöründe hizmet veriyor. Buna bağlı olarak da o sanayinin buraya kazandırdığı bir hareketlilik var. Bunu bir turizm olarak kabul edersek evet. Ama yurtdışından gelip de 15-20 gün boyunca sürekli denizimizden, güneşimizden, ormanımızdan yararlanan turizm anlayışı var mı derseniz, yok. Daha çok sanayinin getirdiği bir hareketlilik var.
Hemen yanı başınızda Suriye’de devam eden bir savaş var. Bu sizi etkiliyor mu?
Savaştan kaçıp buraya gelenler zor durumdalar, bu bizi üzüyor. İlk zamanlar dışarıda yatan insanlar, hasta, yaralı, bebek, ya da doğum yapmak üzere olan kadınlar vardı. Bunlar tabii ki sosyal dokuyu etkiledi. Ama şimdi çok büyük bir sorun yok çünkü kentle entegre oldular. Okullarına gidiyorlar, düğünlerini yapıyorlar, cenazelerini artık kendileri kaldırıyorlar. Başkasına ihtiyaçları kalmadan ekmeklerini çıkarıyorlar.
Kaç Suriyeli var Payas’ta?
Burası sanayi şehri olduğu için iş bulurum umuduyla geliyorlar, kendilerinin yapacağı işi bulamadıkları zaman da bir başka şehre gidiyorlar. Bu anlamda sürekli hareketli bir Suriyeli mülteci gidiş gelişleri var. İlk geldiklerinde bütün gıda ihtiyaçlarını karşılıyordum. Ama bir insana sürekli ihtiyacını karşılamak yerine nasıl ihtiyacını karşılayacağının alt yapısını oluşturmak lazım. Çok şükür benim şehrimde de bu sorun ortadan kalktı, çok fazla bir asayiş problemi yok. 40 binlik şehirde 2 bin tanesi rahatlıkla barınabiliyor.
En büyük sorununuz nedir?
Hava kirliliği... Özelikle demir çelik fabrikalarının oluşturduğu bir sorun bu. Yerel yönetimlerin çevreyle alakalı sorumluluğu yok. Çevre İl Müdürlüğü ile Çevre Bakanlığı aracılığıyla bu yapılıyor. Özellikle sanayi tesislerini denetleyemediğimiz için çevreye zaman zaman ihlaller yapıyorlar. Bu ihlaller şehrin havasını ve çevresini dolayısıyla etkiliyor. Ama 10 yıl öncesine göre daha iyiyiz.
‘HER ŞEYİ HALKA SORUYORUZ’
Kentsel dönüşümde neler yapıyorsunuz?
Türkiye’nin alan olarak en büyük projesini bakanlığa biz teslim ettik. Şu anda zemin etütleri yapılıyor. Kentsel dönüşümde önemli olan insanların size inanması. Biz yerinde dönüşümden yanayız. Kimse yerinden yurdundan etmeyiz. Ama sahaya indiğimizde bazı art niyetli kişilerin propagandası nedeniyle vatandaşı ikna sıkıntısı yaşadık. Ama yılmadık, ev ev gezerek gerçekleri anlattık.
Peki, neden buradasınız hala?
Bir büyükşehirde başkanlık hayaliniz yok mu? Şu anda Payas Belediye Başkanı’yım. Hiçbir zaman yarın ne yapacağım demedim bugün ne yapıyorum dedim. Biz insanlara gönlümüzü açtık. İnsanlara hizmet ibadet gibidir. Hizmet ederken asla siyaset yapmadım. Payas, işçilerin yoğun olduğu sosyal demokrat bir şehir. Biz burada üç dönem MHP’den, bir dönem de AK Parti’den olmak üzere şehrin dokusuna farklı bir siyasi destek alarak yolumuza devam ediyoruz. Benim şehrimde Nusayriler var. CHP’ye oy verirler. 99’da bana o mahalleden oy çıkmadı. Ama 2004- 2009 ve 2014’te oradan da birinci parti olarak çıktık. Hizmette sosyal belediyecilik çok önemlidir. Oylarımız her seçimde kademe kademe yükseldi. Ötekisi olmayan, ayrım yapmayan sadece hizmet eden, insan odaklı bir anlayışımız var. Oy veren de vermeyen de bizim canımız.
Kültür ve sanatta neler yapıyorsunuz?
Türkiye’nin en çok kabul gören sanatçısını getirip, eline mikrofon verip bir iki saat insanları eğlendirmeyi sanat olarak görmüyorum, bunlar etkinliktir. Şehrimiz alt yapı sorunlarını çözdükten sonra sanatsal faaliyetlerine yöneldik. Fakat hangi adımı attıysak da etkili olmadı. Örneğin resim kursu açtık o kadar rağbet görmedi.Çünkü insanlar geçim derdinde. Biz de şehrimize pek çok sanatçıyı getiriyoruz ama bu sanat değil sanatçıya bir anlamda para kazandırmaktır. Buna sanat diyemeyiz. Tabii ki heykel, resim ve ebru kursları da açıyoruz ama sanatta bir numara yapmaz bu bizi.
Payas için en büyük hayaliniz nedir?
Yarın burada olmayacağımı düşünerek hizmet ve projelerimi gerçekleştiriyorum. Bir 20 yıl sonrasına da proje çalışıyorum, yarına da. Birileri gelip bayrağı bizden devraldığında bize dua etsin, şükranla bahsetsin istiyoruz. En büyük hayalim 2019 yılına kadar tarihi mekanlarda başlattığım restorasyon çalışmalarını bitirmek, kentsel dönüşümün yüzde 50’sini hayata geçirmek. Payas Kalesi’nin restorasyonunu ve sahildeki projelerimi hayata geçirmeden belediye başkanlığını bırakırsam herhalde gözüm açık gider
“MEMNUNİYETTE YÜZDE 98’İ GÖRDÜK”
Halkın sizden memnuniyet oranı nedir?
Yüzde 50’nin üzerinde ama yüzde 90 olduğumuz zamanları da biliyorum. Niye yüzde 50? Biz belde belediye başkanıyken vatandaşın her işini görürdük. Askere giden çocuğuna da sahip çıkardık, okuyan öğrencisine de hastasına da, engellisine de koştuk. Düşünün kanser tedavisi gören insanın her türlü ihtiyacını karşılamak ne demektir. İşte biz böyle bir belediyeciliği 15 yıl yaptık. Büyükşehir Kanunu’na tabi olan bir ilçe haline geldikten sonra bütçemizin yüzde 70’i Büyükşehir’e gitti. Bununla birlikte faaliyet alanlarımızı kısıtlamak zorunda kaldık. Bunu anlatamazsınız insanlara. Bizim yüzde 98 memnuniyet değil, oy verme oranımız vardı. Hatta kamuoyu yoklamasını yapan araştırma şirketinin sahibi bile bana başkanım bırakın çekin gidin buradan yüzde 98 çok garip bir rakam, dolayısıyla burada bulunmayın dedi. Bunu da gördük. Ama memnuniyet oranının yüzde 50’lelere düştüğünü objektif bir şekilde söylemem gerek
“İNSANLARIN MUTLU OLMASI İÇİN ÇABA SARF EDİYORUZ”
Payas için yapmak isteyip de yapamadığınız neler var?
Belediyeciliğe ilk başladığımızda Payas’ta çocuk oyun parkı yoktu. O zaman şehrimizin nüfusu 30 bin civarındaydı. “9 Mahalleye 9 çocuk oyun parkı” sloganı ile yola çıktık. Bugün bu sloganı belki herkese basit gelebilir ama o zaman biz bu sloganla seçim almıştık. Hiçbir zaman enkaz edebiyatı yapmadım ama durum iyi değildi. Payas’da sular akmıyordu, şehrin çok kötü bir su politikası vardı. Şehrimde şu an 40 bin kişi yaşıyor, getirdiğim su kaynak suyu. Güneş yüzü bile görmeden evlerine akıttığımız su yaklaşık 300 bin kişiye yetecek durumda. Tüm altyapı sorunlarını çözdük.
Posta