Ulusoy İnşaat'ın sahiplerine 840 yıl hapis istendi!

Aralarında profesörlerin de olduğu yüzlerce kişiye maketten ev satan Ulusoy İnşaat’ın sahipleri hakkında 840 yıl hapis istemi ile dava açıldı. MASAK raporuna göre, daire alanların şirkette yatırdığı paralar patronun hesabına aktarıldı. Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı Haluk Ulusoy da, adı kullanılarak iş yapıldığı gerekçesiyle, mağdur sıfatı ile davaya müdahil oldu.

Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 119 kişi mağdur olarak davaya taraf oldu. Ağırlıklı bir bölümü Ankara’da satılan, Ankara’nın yanı sıra Eskişehir ve Trabzon toplam bin 650 daire satan Ulusoy İnşaat (Ulusoy İnşaatTaahhüt Oto Reklam Nakliyat San. Tic. Şirketi) şirketinin kurucuları Çetin Ulusoy ve Erdal Çelik, Mimar Emrah Çevik ile birlikte 9 kişi hakkında dava açıldı. 840’ar yıl hapis cezası istenen sanıkların ilk duruşması önümüzdeki mart ayında yapılacak.

‘BASİT BİR DOLANDIRICILIK DEĞİL’

Ankara Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel’in hazırladığı iddianamede sanıklar “Haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla suç örgütü kurma, “Örgüt faaliyeti çerçevesinde nitelikli dolandırıcılık” yapmakla suçlanıyor. Yürütülen faaliyetler için iddianamede “Ortada basit bir dolandırıcılık yok. Hileli yöntemlerle çok sayıda kişiye daire satıldı” denildi.

PARALAR PATRONUN HESABINA

İddianameye göre, sanıklar, bir dizi hileli davranışla yüzlerce kişiden para topladı. Savcılığın talebi sonrası hazırlanan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna göre, daire satın alanların şirket hesabına yatırdığı paralar şirketin kurucusu Çetin Ulusoy’un hesabına aktarıldı. Bilirkişi raporuna göre ise, yalnızca davaya müdahil olan 119 kişiden toplanan para 10 milyon TL seviyesinde. Ancak satışı yapılan toplam daire sayısının bin 650 olduğu ifade edilerek toplanan paranın çok daha fazla olduğuna işaret ediliyor. Bilirkişi raporunda ayrıca, şirket yetkililerinin basiretli bir tacir gibi davranmadıklarını, kaçak ve ruhsatsız yapılar inşa etmeye çalıştıklarına işaret edildi.

‘HALUK ULUSOY BİZİM AKRABA’

İddianamede, henüz temeli dahi atılmayan, projede olmayan dairelerin satışının yapıldığına değinilerek, yürütülen faaliyetler de adım adım anlatıldı. Buna göre Trabzon’daki şirket ocak 2010’da Ankara’ya taşındı. Kentin  gözde semti Çukurambar’da yer kiralandı. Şirket merkezinin taşındığı yer ise Ulusoy Plaza isimli bir işyeri oldu. İddianameye göre Ulusoy Plaza seçimi bilinçli yapıldı. Böylelikle müşteriler, şirketin köklü ve güvenilir bir kurum olduğu izlenimine kapıldı. İkinci aşamada, daire satın almaya gelenlere Ulusoy İnşaat’ın, Ulusoy Holding’in bir iştiraki olduğu; şirket sahiplerinin de Haluk Ulusoy’un akrabası oldukları anlatıldı.

TANITIMA 1 MİLYON LİRA

Üçüncü aşamada ise, Çankaya, Gölbaşı, Etimesgut ve Yeni Mahalle’deki projeler için etkin bir reklam kampanyası hazırlandı. Bu ilanlarda, temsili fotoğraflar kullanıldı; kolay ve ucuza ev sahibi olunabileceği mesajı verildi. Kentin enişlek caddelerinde bulunan billboard ilanları için reklam şirketine bir yıl içinde 1 milyon TL’lik ödeme yapıldı.

‘AMACIMIZ DOLANDIRCILIK DEĞİLDİ’

İddianamede, sanıkların da ifadelerine yer verildi. Suçlanan isimlerden şirket sahibi Çetin Ulusoy, Ulusoy Plaza’da yer kiralamalarını ‘tesadüfen’ olduğunu söyledi. Ulusoy, iddia edildiği gibi, Ulusoy Holding ile bir bağlarının olduğunu söylemediğini kaydetti. Kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Çetin Ulusoy, yaşadıkları mali sıkıntılar ve hukuki sorunlar nedeni ile inşaatları tamamlayamadıklarını söyledi.

‘ÖDEME KARŞILIĞI TEMİNAT ALIN’ 

Av. İpek Güvenç, inşaat sektöründeki yükselişle birlikte ‘dolandırıcılık’ olaylarında da artış yaşandığına işaret ederek şu uyarılarda bulundu: “Eğer müteahhitten, ödenen para kadar ipotek veya senet gibi bir teminat alınmamış ise ödenen paraların geri alınması uzun yıllar sürecek olan yargılamaları da beraberinde getiriyor. Böylesi durumlarla karşılaşmamak için dairenin tapusu tarafınıza verilip, iskân ruhsatı alınarak daire tarafınıza teslim edilene kadar paranın tamamını ödemeyin. Kimi gayrimenkul yatırımları avantajlı görünse de müteahhittin titizlikle araştırılması gerekir.”

Dinçer Gökçe / Hürriyet