Şu sıralarda çeşitli kanallarda dönen bir reklam filmi var... Elindeki balyozla evini yıkan bir çift görüntülenirirken, arka ses `DASK yaptırmayarak olası bir depremde konutunuzun uğrayacağı zararla yüzleşeceğinizi' söylüyor...
Ankara'ya gezi amaçlı gelenler bilirler, Kale görülmesi tavsiye edilen bölgelerden biridir.
Bir kere bunu artik ; konutu yapan, konutu satan ve alan herkes iyi bilmeli.
Ülkemizin son 50 senesinde o kadar çok kriz, darbe, terör belası, buhran ve istikrarsızlık yaşandı ki, millet olarak alıştık böyle zor zamanlara.
Amerika Birleşik Devletleri'nde konut kredisi talep eden kesimi 3 segmente ayırmak mümkündür.
Sıkışan ekonominin çözümünün konut sektörünü canlandırmaktan geçtiği, hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Adil Bey bir konut alıcısı olarak, ülkemizin konut sektöründe kriz olmadığını ve olamayacağını ancak, kriz korkusu ve beklentisinin yapay bir kriz ortamı yarattığını düşünüyor.
Teknik problemler nedeniyle ilk yazımız bir kaç gün geç yayınlanınca bahsi geçen rakamlar geride kalmıştı bile... Kafası karışan okuyucular olduysa affola.....
Kriz dönemlerinde `satın alma olgusunu en çok piyasa koşullarımı etkiler' veya `satın almaları ertelemek ve ötelemek karlımıdır' gibi sorular insanın zihnini ister istemez meşgul ediyor.
Son günlerin piyasa koşulları ne zaman yaşansa piyasa yorumcusu ekonomistlerin eleştirildiğini duyarız.
İnşaat ve emlak sektöründe zaten Mayıs.2006 dan beri bir durgunluk ve durağanlık zaten vardı ve bu ay ABD'de yaşanan ekonomik krizde ülkemiz açısından işin tuzu biberi oldu.
Amerika ardında da Avrupa da yaşanan krizin, bize ve konut sektörüne yansımalarına baktığımızda; konut kredi kullanımlarının düştüğünü görüyoruz.
Yaşanan bu küresel kriz acaba ülkemiz için bir fırsat olabilir mi?
Amerika'da etkilenir ama Türkiye' de etkilenmez. İsterseniz neden etkilenmediğini sonraya bırakalım da şuradan başlayalım.
2009 yılı hedefimiz, toplamda ürettiğimiz konut sayısını 400 bine çıkarmak...
Evvel zaman içinde uzak diyarlarda Kral 2'nci Tush yönetiminde son derece güçlü ekonomisiyle bilinen, kapitalizmin kalesi olarak da değerlendirilen bir ülke varmış.
2 hafta önce sitede yeni bir bölüm açtık. "Vatandaş soruyor, Tebernüş Kireçci yanıtlıyor" Ramazan'da olmamıza ve önümüzde bayram olmasına rağmen 250'den fazla soru geldi.
Dünya genelinde çalkantıların yaşandığı bir ortamda, konut kredi faizleri düşürülerek ve konut üreticisi ile alıcısına özel destekler verilerek,konut sektörü canlandırılmalıdır.
Ülkemizde zamanla gözlemlenen hızlı nüfus artışı, kültürel değişimler sonucu bölünen aileler, kentleşme, gelir düzeylerinin artması ve yaşam standartlarının yükselmesi sonucunda gayrimenkullere karşı oluşan talep sürekli bir artış göstermektedir.
Son yıllarda ülkemizdeki alışveriş merkezi çılgınlığını fark etmemek mümkün değil. Daha önceki yazılarımızda bu konuya farklı açılardan değinmiştik.
Geçtiğimiz haftasonu mail atan bir okurum beni eleştiriyordu... "Hep aynı konulardan bahsediyorsunuz" diye...
Konut seçimi artık gerçek anlamda bir yaşam biçimi seçimidir.
Konut sektöründe işler iyi gitmiyor. Özellikle 2.el piyasasında ki durum hiç iç açıcı gözükmüyor.
Sektörde inşaatı yapan ile bunun finansmanını sağlayanın farklı olması, en sağlıklı olanıdır ama ülkemizde bu sadece çok büyük inşaat firmaları ya da arkasında devlet garantisi olan projeler için geçerlidir.
Yıllar itibariyle hızlı nüfus artışı, bölünen aileler, kentleşme olgusu, gelir düzeylerinin yükselişi ve hızla gelişen inşaat teknolojisi gibi nedenlerden dolayı gayrimenkul sektöründe yaşanan yoğun talebe rağmen finansman konusunda yaşanan sıkıntılar sek
Editörü olduğum www.emlakkulisi.com internet sitesinde ve her gün konut sayfası hazırladığım 20 dk gazetesinde, birlikte çalıştığımız editör arkadaşlarımla günde 10 civarında konut haberi hazırlıyoruz…
Son zamanlarda hep bahsediyoruz; faizlerde artış, global kriz,insanların gelirlerindeki azalış, inşaat malzemelerindeki artış gibi birçok sorunun sektörü frenlediği ve gelişmesini engellediği yönündeydi. Peki son zamanlarda buna ne eklendi biliyor musunuz